12. Ceza Dairesi 2020/366 E. , 2020/5508 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3-2, 62/1, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet
...Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ...2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.09.2019 tarihli ve 2019/147 esas 2019/744 karar sayılı kararı ile sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan tayin edilen mahkumiyet hükmünün ortadan kaldırılmasına karar verilerek, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın cezasının arttırılması suretiyle mahkumiyetine ilişkin kurulan hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesi tarafından 3 ay 10 gün hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilen sanığın, istinaf kanun yolu incelemesi sonucunda cezası arttırılmak suretiyle 7 ay 15 gün hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 20.03.2018 tarihli v...Karar sayılı ilamı da gözetildiğinde, söz konusu mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesinin 2. fıkrasında sınırlı şekilde sayılan ""temyiz edilemez"" nitelikteki kararlardan olmadığı ve istinaf mahkemesi hükmünün temyizi kabil olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;
Sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ""trafik güvenliğini tehlikeye sokma"" suçuna ilişkin olduğu, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için TCK"nın 179. maddesinin 2. fıkrasında temel ceza miktarının ""üç aydan iki yıla kadar hapis cezası"" olarak belirlendiği; 5271 sayılı CMK"nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan ""Basit Yargılama Usulü"" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan; ""Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir."" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanunun geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan ""01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz."" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile; ""...kovuşturma evresine geçilmiş..."" ibaresinin, aynı bentte yer alan ""...basit yargılama usulü..."" yönünden Anayasa"ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanununda yapılan değişikliklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; ""mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir."" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararının neticeleri itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak, ...Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 25.12.2019 tarihli, 2019/2648-2019/3248 sayılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ""istinaf talebinin kabulüyle yerel mahkeme kararının kaldırılmasından sonra yeniden kurulan mahkumiyete" dair hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK"nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için ...Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 22.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.