4. Hukuk Dairesi 2016/6007 E. , 2017/6273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/04/2015 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 24/10/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi, karşı taraftan davalı adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıt incelenerek gereği düşünüldü.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2) Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, babalık görevinin yerine getirilmemesi nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı; davalı babası ile dava dışı annesinin evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, annesi tarafından babalığın tespiti davası açıldığını, takipsiz bırakılması nedeni ile açılmamış sayılmasına karar verildiğini, dava sürecinde DNA testi ile davalının babası olduğunun anlaşıldığını, davalının maddi-manevi olarak destekte bulunmadığını, babalığın tespiti, iştirak nafakası ve tazminat talepli olarak dava açtığını, babalığın tespiti davasının lehe sonuçlandığını, diğer taleplerini atiye bıraktığını, davalının yüksek maaş ile çalıştığını, adına kayıtlı birden fazla gayrimenkul ve araç bulunduğunu ve mal kaçırdığını, maddi manevi destekte bulunmayarak hayal kırıklığına uğrattığını, hukuki ve ahlaki ödevlerini yerine getirmediğini beyan ederek manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır.
Mahkemece, davalının babalığı benimsemediği, davacının babasız büyümesine göz yumduğu, bu nedenle davacının üzüntü ve elem duymasına neden olduğu gerekçesiyle istemin bir bölümünün kabulüne karar verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK"nın 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata
hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Miktarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hüküm vereceği Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olan olayda; olayın gelişimi, tarafların durumu ile yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacı yararına takdir olunan manevi tazminat tutarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve davacı yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.