23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/380 Karar No: 2020/220 Karar Tarihi: 20.01.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/380 Esas 2020/220 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, davalının bünyesinde alt işveren olarak çalıştığını ve dava dışı işçinin alacakları için dava açtığını belirtmiştir. İlaveten, cebri icra tehdidi altında borcun tamamının Bakanlık tarafından ödendiğini, davalı şirketin ödemesi gereken tutarın yasal faiz ile birlikte talep edildiğini ifade etmiştir. Davalı vekili ise, davanın reddini savunarak, dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönem ile sorumlu olacağını ifade etmiştir. Mahkeme, taraflar arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunduğunu ve davacının dava dışı işçi alacağını davalıdan talep edebileceğini belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili tarafından yapılan temyiz başvurusu sonucu, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından bozma kararı verilmiştir. Mahkeme, bozma kararına uyup, taraflar arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisinin bulunduğunu ve davalının dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönem ile sorumlu olacağını belirterek, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Kanun maddeleri: Asıl işveren ile alt işveren arasındaki ilişki 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2 maddesi gereğince tanımlanmıştır.
23. Hukuk Dairesi 2019/380 E. , 2020/220 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının bünyesinde alt işveren olarak çalıştığını, dava dışı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık ücretli izin, genel tatil ücreti alacakları telebiyle Silifke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2007/79 E. sayılı dava açtığını, işçi tarafından ilamlı icra takibine geçilmesiyle cebri icra tehdidi altında borcun tamamının Bakanlık tarafından ödendiğini, davalı şirketin ödemesi gereken 16.758,26 TL tutarın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönem ile sorumlu olacağını savunarak açılan davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisinin bulunduğu, davacı tarafından ödenen dava dışı işçi alacağını davalıdan talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından yapılan temyiz incelemesinde, dava dışı işçinin davalı dışında başka alt işverenler de çalışıp çalışmadığı, davalının sorumluluğunun işçinin davalı şirket bünyesinde çalıştığı dönem ile sınırlı olacağı gözönünde bulundurularak bilirkişiden rapor alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak, taraflar arasında asıl işveren- alt işveren ilişkisi olduğu, davacının alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu olduğu, davalının dava dışı işçiyi çalıştırdğı dönem ile sorumlu olacağı, 17.04.2017 tarihinden alınan bilirkişi raporunda yapılan ½ sorumluluk hesabı dışında yapılan hesaplamanın mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.