4. Hukuk Dairesi 2021/2856 E. , 2021/2847 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın davacı vekili ile davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince davalı itirazının reddine davacı itirazının kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 23.02.2019 günü davacının yolcu olduğu davalıya trafik sigortalı(ZMSS) aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında davacının yaralandığını belirterek belirsiz alacak olarak açtığı davada tazminat miktarı belirlendikten sonra artırılmak üzere 19.900,00 TL daimi, 100,00 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 20.000,00 TL maddi tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş; 29.07.2020 tarihli talep artırım dilekçesi ile talebini 174.915,37 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, maluliyet raporunun mevzuata uygun olmadığını, geçici iş göremezlikten davalı ... şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, hatır taşıması nedeni ile indirim yapılması gerektiğini belirterek başvurunun reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 20.000,00 TL maddi tazminatın 29.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; karara, davacı vekili ile davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; davalı tarafın itirazının reddine, davacı vekilinin itirazının kabulü ile kararın kaldırılarak başvurunun kabulü ile 162.862,70 TL sürekli iş göremezlik ve 12.052,67 TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 174.915,37 TL tazminatın 29.06.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... şirketinden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; davalı itirazının reddine davacı itirazının kabulüne dair karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, İtiraz Hakem Heyeti kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacı ..."ın maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi bünyesinde görevli üç uzman tarafından düzenlenen 29.04.2020 tarihli rapor İtiraz Hakem Heyeti tarafından benimsenmiş olup anılan bu raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan daimi maluliyeti %17, geçici iş göremezliği 180 gün olarak belirlenmiş, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri esas alındığı belirtilmiştir. İtiraz Hakem Heyeti tarafından karara esas alınan 29.04.2020 tarihli bu rapor haricinde dosyada iki tane daha rapor mevcut olup bunlardan birincisi; davacı tarafın davalı ... şirketine başvuru aşamasında sunduğu Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Uygulama Hastanesi bünyesinde görevli üç adli tıp uzmanı tarafından düzenlenen 10.10.2019 tarihli raporda, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik ve ekindeki cetvellere göre % 17 oranında sürekli maluliyet, 180 gün geçici iş göremezlik belirlenmiştir. Hakem ara kararında raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmesi gerektiği ifade edilmiş, davalı tarafça Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ölçütüne göre alınmış Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının %4 sürekli iş göremezlik ve 6 ay geçici iş göremezlik süresi belirleyen 18.06.2019 tarihli rapor ibraz edilmiştir. Ne var ki, İtiraz Hakem Heyeti tarafından benimsenen 29.04.2020 tarihli rapor ile davalı tarafından ibraz edilen Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının %4 sürekli iş göremezlik ve 6 ay geçici iş göremezlik süresi belirleyen 18.06.2019 tarihli raporun her ikisinde de kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerinden yararlanılarak tanzim edildiği belirtilmiş ise de; her iki rapor arasında daimi maluliyet oranı bakımından çelişki mevcuttur. Bu yönüyle, maluliyet oranı tespitine ilişkin çelişki giderilmeksizin alınan bu rapor, hükme esas almaya elverişli olmadığından, maluliyetin belirlenmesi konusunda yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda, İtiraz Hakem Heyeti tarafından kazayla ilgili eksik kalan tedavi evrakları temin edildikten sonra, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik ölçülerine göre, uzman bilirkişi heyetinden davacının kaza nedeniyle uğradığı daimi ve geçici çalışma gücü kaybı bulunup bulunmadığı ve varsa oranı konusunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli, çelişkileri giderecek şekilde rapor alınarak (usuli kazanılmış haklar gözetilmek suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-) Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK’nin 43.(6098 sayılı TBK’nin 51.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Somut olayda, davacı davalıya trafik sigortalı araçta yolcu konumundadır. Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda hatır taşıması olduğunu savunmuş, Uyuşmazlık Hakem Heyetince gerekçe belirtilmeksizin salt başvuran yararına bir taşıma olmadığından hatır indirimi uygulanmamış; İtiraz Hakem Heyetince de kazaya ilişkin belge ve ifadelerden sigortalı araç sürücüsü ile davacının arkadaş olduğunun anlaşıldığı, dosyada davacının hatır için bedelsiz taşındığını kabule elverişli başka bir delil yer almadığı gerekçesi ile hatır taşıması indirimi yapılması yerinde görülmemiş davalı tarafın hatır indirimi yapılmasına yönelik itirazı reddedilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir. Bu durumda, İtiraz Hakem Heyetince, ceza dosyasının tamamının celbi, hatır savunmasına ilişkin taraf delilleri toplanmak suretiyle davalı tarafın hatır taşıması savunması üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak, tazminattan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmaması gerektiği hususları tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de;
Somut olayda, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davacı yararına davalı aleyhine tam nispi vekalet ücretine hükmedilmiş; davalı vekilinin İtiraz Hakem Heyeti nezdinde vekalet ücretine dair yapmış olduğu itiraz reddedilmiştir.
Sigortacılık Yasası 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına "(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir." hükmü eklenmiştir.
Karar yılında yürürlükte olan 2020 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 17. Maddesinde; "(1) Hakem önünde yapılan her türlü hukuki yardımlarda bu Tarife hükümleri uygulanır.
(2) Sigorta Tahkim Komisyonları, vekalet ücretine hükmederken, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen ücretin altında kalmamak kaydıyla bu Tarifenin üçüncü kısmına göre avukatlık ücretine hükmeder. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine bu Tarifeye göre hesaplanan ücretin beşte birine hükmedilir. Konusu para ile ölçülemeyen işlerde, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde asliye mahkemeleri için öngörülen maktu ücrete hükmedilir. Ancak talebi kısmen ya da tamamen reddedilenler aleyhine öngörülen maktu ücretin beşte birine hükmedilir. Sigorta Tahkim Komisyonlarınca hükmedilen vekalet ücreti, kabul veya reddedilen miktarı geçemez." hükmü düzenlenmiştir.
İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği göz önüne alınarak hesaplanan vekalet ücretinin 1/5"i oranında ücrete hükmedilmesi(hesaplanan miktarın maktu vekalet ücretin altında kalmadığı da dikkate alınarak) gerekirken yazılı şekilde tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi ve davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan itiraz başvurusunun reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarı (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.