12. Ceza Dairesi 2017/3946 E. , 2020/5507 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, 6136 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- 6136 sayılı Kanunun 13/1, TCK’nın 62/1, 52/2-4, 53/1, 58/6-7, 54. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- 2863 sayılı Kanunun 70, 75, TCK’nın 62/1, 52/2, 53/1, 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Temyiz Edenler : Sanık müdafii, katılan vekili
2863 sayılı Kanuna aykırılık ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık müdafinin, sanığın 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 08/10/2014 tarihli uzmanlık raporu ile, sanığın ikametinde yapılan arama sonucu ele geçirilen tabanca ve fişeklerin, 6136 sayılı Kanuna göre yasak niteliği haiz ateşli silah ve fişeklerden olduğu, aynı zamanda tabancanın aynı Yasanın 12/4. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiş olmakla;
Tabancanın niteliği itibariyle, sanık hakkında 6136 sayılı Kanunun 13/2. maddesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi gerekirken, hatalı nitelendirme ile yazılı şekilde aynı Yasanın 13/1. maddesi uyarınca mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına,
2- Sanık müdafinin ve katılan vekilinin, sanığın 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
Sanığın işyerinde yapılan arama sonucu ele geçirilen ve sanığın savunmasında; daha önce ... köyü ile ... arasında bulunan Dereyatağında bulduğunu, 20 yıldır uğur parası olarak sakladığını ileri sürdüğü 4 adet sikke üzerinde, üniversitelerin arkeoloji ve sanat tarihi kürsülerine mensup öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, mevcut durumları itibariyle bilim, kültür, din veya güzel sanatlarla ilgileri, tasnif ve tescile tabi, bildirim zorunluluğu olan eserlerden olup olmadıkları, 2863 sayılı Kanun kapsamında korunması gerekli taşınır kültür varlığı niteliğinde olup olmadıkları tespit edilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeyerek, davanın tarafı konumundaki Müze Müdürlüğü uzmanlarınca düzenlenen raporlar hükme esas alınmak suretiyle hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Sanığın aşamalardaki savunmalarında, suça konu sikkeleri bulmak suretiyle elde ettiğini söylemesi karşısında, eyleminin, 2863 sayılı Kanunun 67/1. maddesinde düzenlenen “haber verme sorumluluğuna aykırılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, hatalı nitelendirme ile aynı Kanunun 70. maddesi uyarınca yazılı şekilde hüküm tesisi,
2- Hükme esas alınan Müze Müdürlüğü raporunda 2863 sayılı Kanun kapsamında olduğu belirtilen eserlerin ikisinin sanığa iadesi yönünde hüküm tesisi,
3-T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 22/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.