5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/23496 Esas 2020/8575 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/23496
Karar No: 2020/8575
Karar Tarihi: 25.06.2020

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/23496 Esas 2020/8575 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanık, 5607 sayılı Kanuna Aykırılık suçundan mahkum edilmiştir. Temyiz isteği incelendiğinde reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Ancak kararda bazı hatalar tespit edildiği için bozulmuştur. Bu hatalar şunlardır:
1. Sanıktan ele geçirilen gümrük kaçağı sigaranın miktarına göre, temel hapis cezasında teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi.
2. 7242 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasında \"etkin pişmanlık\" hükümlerinin uygulanma koşullarının araştırılarak sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekliliği.
3. TCK'nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarına rağmen adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması.
4. Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de Anayasa Mahkemesi'nin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerekliliği.
5. Suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesi hususunda karar verilm
19. Ceza Dairesi         2019/23496 E.  ,  2020/8575 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak,
    1-Sanıktan ele geçirilen gümrük kaçağı sigaranın miktarına göre, temel hapis cezasında da teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 62. maddesi ile değişik 5607 sayılı Kanun"un 5. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasında "etkin pişmanlık" hükümlerinin uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
    3-Sanık hakkında neticeten 10.000 TL adli para cezasına hükmedildiği hâlde TCK"nin 52/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkrada, 1500 TL adli para cezasından söz edilerek maddi hataya düşülmesi,
    4-TCK"nin 52/4. maddesi gereğince ödenmeyen adli para cezasının infaz aşamasında hapis cezasına çevrilebileceğinin ihtarı ile yetinilmesi gerekirken adli para cezasının ödenmemesi halinde hapis cezasına çevrilmesine karar verilmesi suretiyle infazda yetkinin kısıtlanması,
    5-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
    6-Suçta kullanılan nakil vasıtasının müsaderesi hususunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmemesi,
    7-Katılan Gümrük İdaresinin vekil ile temsil edildiği, tek sanık hakkında yargılama yapıldığı ve maktu vekâlet ücretine hükmedildiği gözetilmeden vekâlet ücretine ilişkin fıkrada vekâlet ücretinin sanıklardan alınmasına karar verilmesi ve nispi vekalet ücreti ile ilgili açıklama yapılması suretiyle hükmün karıştırılması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhte temyiz olmaması nedeniyle, 1412 sayılı CMUK"nin 326/son maddesine göre sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 25/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.