
Esas No: 2019/6272
Karar No: 2019/11971
Karar Tarihi: 10.09.2019
Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/6272 Esas 2019/11971 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret ve tehdit suçlarından sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/2, 43/1, 106/1.1. cümle, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 4.700,00 Türk lirası adlî para ve 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Polatlı Sulh Ceza Mahkemesinin 10/06/2014 tarihli ve 2014/150 esas, 2014/350 sayılı kararının, Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17/04/2019 gün ve 40182 sayılı istem yazısıyla Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2007/10-108 esas, 2007/152 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, kanun koyucunun ayrıca adlî para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini hâlinde mutlak surette adlî para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, alt sınırdan uzaklaşmanın gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin de yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği hâlde; sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/2 ve 43/1. maddeleri uyarınca hüküm kurulurken, hapis cezasının alt sınırı olan 3 ay hapis cezasına hükmedildiği hâlde adlî para cezasının belirlenmesi sırasında dosya içeriği ile örtüşmeyecek şekilde sanığın ekonomik ve diğer şahsî durumu gerekçe gösterilmek suretiyle aynı Kanun"un 52/2. maddesi uyarınca bir gün karşılığı olarak alt sınır olan 20,00 Türk lirası yerine 50,00 Türk lirası üzerinden adlî para cezasına hükmolunması suretiyle fazla ceza tayininde,
2- Sanık hakkında hakaret suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125/2. maddesi uyarınca tayin edilen 90 gün hapis cezasından anılan Kanun’un 43/1. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılması neticesinde, 112 gün hapis cezası yerine, 113 gün hapis cezası ve aynı Kanun’un 62/1. maddesi gereğince 1/6 oranında indirim yapılması neticesinde de, 93 gün hapis cezası yerine, 94 gün hapis cezası tayini suretiyle fazla ceza verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme;
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca hâkim veya mahkemece verilip istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlerde, maddî hukuka veya yargılama hukukuna ilişkin hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtay’ca bozulması istemini, yasal nedenlerini açıklayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirecektir. Bunun üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hükmün veya kararın bozulması istemini içeren yazısına bu nedenleri aynen yazarak, Yargıtay ceza dairesine verecek, ileri sürülen nedenlerin Yargıtay’ca yerinde görülmesi halinde karar veya hüküm yasa yararına bozulacak, yerinde görülmezse istem reddedilecektir.
Buna göre hâkim veya mahkemece verilen karar veya hükümlerin kanun yararına bozma konusu yapılabilmesi için istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmesi gerekmektedir.
Kanun yararına bozma talebine konu Polatlı Sulh Ceza Mahkemesinin 10/06/2014 tarihli ve 2014/150 esas, 2014/350 sayılı kararı hakkında UYAP kayıtlarına göre sanığın eski hale getirme talebinde bulunduğu, bu talebe ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2019/2767 sayılı tebliğnamenin düzenlendiği, bahse konu tebliğnameye ilişkin Yargıtay 4. Ceza Dairesi"nin 2019/3429 Esas numaralı dosyası üzerinden henüz bir inceleme yapılıp karar verilmediği, bu suretle bahse konu kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmakla, bu aşamada talebe konu kararın kanun yararına bozma yoluyla incelenmesi olanaklı görülmemiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, hükmün henüz kesinleşmemiş olması nedeniyle yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE, 10/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.