2. Hukuk Dairesi 2017/2174 E. , 2017/8584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kusur belirlemesi, nafakaların ve maddi tazminatın miktarları, manevi tazminatın reddi ile ziynet alacağı yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, maddi tazminat, nafakalar ve ziynet alacağının kabul edilen bölümü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50. ve devamı maddeleri hükmü nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davalı erkeğin güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davalı erkekten kaynaklı bu eylem davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Açıklanan sebeple davacı kadın lehine uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken bu isteğin reddi doğru olmamıştır.
4-Davacı kadın ayrıca dava dilekçesinde gösterdiği ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece ziynet eşyalarının kısmen kabulüne karar verilmiştir. Düğünde takılan ziynet eşyası ve takı paraları hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına ait sayılır. Davacı kadın ayrıca dava dilekçesinde mahkemece kabul edilen bileziklerden üçünün hediyelik bilezik olduğunu, bu bileziklerin 14 ayar ve 9"ar gramlık olduğunu belirttiği halde, bu bilezikler de bilirkişi raporu doğrultusunda her biri 22 ayar ve 15"er gram olarak kabul edilerek hüküm kurulmuştur. Açıklanan sebeplerle kabul edilen üç adet hediyelik bileziğin kadının talep ettiği gram ve ayar doğrultusunda kabulü, fotoğraflarda davalı erkeğe takılan ziynet ve paraların tespit edilmesi ile davacı kadının dava dilekçesindeki talebi, tanık beyanları ve diğer deliller uyarınca da yeniden bilirkişi raporu alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3,. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışındaki bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 4. bent yönünden oyçokluğuyla, diğer yönlerden oybirliğiyle karar verildi. 06.07.2017(Prş.)
(Muhalif) ( Muhalif )
KARŞI OY YAZISI
Düğünde davalı erkeğe takılan (hediye edilen) altın ve paralar, davalı erkeğin kişisel malı niteliğindedir (TMK m. 220/b.2). Aksi yöndeki görüşün, yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.
Yukarıda açıklanan sebeple, sayın çoğunluğun ilamın dördüncü bendinde yer alan, ".... Düğünde takılan ziynet eşyası ve takı paraları hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına ait sayılır" yönündeki görüşüne katılmıyoruz.