Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1984
Karar No: 2019/4238
Karar Tarihi: 24.06.2019

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2019/1984 Esas 2019/4238 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2019/1984 E.  ,  2019/4238 K.

    "İçtihat Metni"

    Adalet Bakanlığının, 18/04/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşürülmesine dair Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2018/351 esas, 2018/1199 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/05/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Sanık hakkında, 15/02/2017 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, erteleme kararının 08/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın hiçbir aşamada karara itiraz etmediği,
    2- Sanığın ceza infaz kurumunda bulunması nedeniyle Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedbire ilişkin yükümlülüklerin de aynı tarihte ceza infaz kurumunda tebliğ edildiği ve tedbirin infazına başlandığı, ancak daha sonra sanığın erteleme süresi zarfında 16/09/2017 ve 22/09/2017 tarihlerinde tekrar uyuşturucu madde kullandığından bahisle TCK’nın 191/4. maddesinin (c) bendi uyarınca erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
    3- Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2018/351 esas, 2018/1199 sayılı kararıyla "kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edilip kesinleşmesi beklenmeden tedbirin infazına başlanıldığı ve dava şartının gerçekleşmediği" gerekçesiyle, “kamu davasının düşürülmesine” ve “erteleme kararının kesinleştirilmesinden sonra infazının devamına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "1- Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 08/10/2018 tarihli ve 2018/3844 esas, 2018/6805 sayılı ilamında "....Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının şüpheliye tebliğ edilmesi beklenmeden denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olmasının “ısrar” koşulunun gerçekleşmesine bir etkisi olmayacağı, zira Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce şüpheliye gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin tebliğ edilmesini müteakip şüphelinin kuruma müracaat etmesi üzerine hakkında uygulanan tedbir ve tedaviden haberdar olduğu ve daha sonra kamu davasının ertelenmesi kararı tebliğ edildikten sonra da hiçbir aşamada itiraz etmeyerek tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına devam ettiği anlaşılmış olup, dosya kapsamına göre yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği tespit edilen şüpheli hakkında TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca kamu davası açılmasının yasal bir zorunluluk olduğu gözetilerek iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın kabul edilmesi yerine, reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür..." şeklinde belirtildiği üzere, somut dava dosyasında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının henüz sanığa tebliğ edilmeden 07/03/2017 tarihinde infazı için... Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderilmesini müteakip, anılan kararın sanığa 08/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, ancak sanık tarafından söz konusu karara hiçbir aşamada itiraz edilmediği, buna göre mahkemenin dava şartının gerçekleşmediğine ilişkin gerekçesinin yerinde olmadığı dikkate alındığında, mahkemesince sanık hakkındaki yargılamaya devamla hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde,
    2-Kabul ve uygulamaya göre de, 5271 sayılı Kanun"un 223/8. maddesinde yer alan "(8) Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir. " şeklindeki hüküm gereğince, mahkemesince dava şartının gerçekleşmesinin beklenilmesi için durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde, isabet görülmemiştir." denilerek, Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2018/351 esas, 2018/1199 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    (1) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
    TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) ve (c) bendlerinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;...Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edildiği, sanığın hiçbir aşamada bu karara itiraz etmediği ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat edip tedbirin infazına başladığı, ancak daha sonra, erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığının tespit edilmesi üzerine, erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı, bu haliyle sanığın kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararını ve hakkında uygulanmasına karar verilen tedbiri öğrendikten sonra itiraz yoluna başvurmadan tedbirin infazına başladığı, ancak erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığının tespit edildiği anlaşılmakla, TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kamu davası açılma koşulları oluştuğundan, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesi beklenilmeden infazına başlanıldığı, dolayısıyla dava şartı gerçekleşmediği” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
    Ayrıca, somut olayda, Mahkemece “kamu davasının düşmesine” karar verilerek, CMK’nın 223. maddesinde sayılıp davanın esasını çözen karar türlerinden “düşme” kararıyla yargılama sonlandırıldığı ve "düşme” kararının sonucu olarak sanığın bütün yükümlülüklerinin ortadan kalkması gerektiği halde, "düşme" kararı verildikten sonra ayrıca “dava açılmasının ertelenmesi kararı sanığa tebliğ edildikten sonra infaz işlemlerinin yapılmasına” karar verilerek hüküm karıştırıldığından, kararın infaz kabiliyeti bulunmamaktadır.
    Mahkemenin “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının sanığa tebliğ edilmeden denetime başlanılması nedeniyle suçun unsurlarının oluşmadığı” şeklindeki gerekçesinin de yasal dayanağı bulunmadığı, “kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı”nın sanığa tebliğ edilmeden tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağına ilişkin herhangi bir yasa veya yönetmelik hükmü bulunmadığı gibi tam tersine CMK’nın 269/1. maddesinde “İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz.” şeklinde hüküm yer aldığı, kaldı ki sanığın kuruma müracaat ederek tedbirin infazına başladıktan sonra da hiçbir aşamada itiraz etmediği ve tedbirin infazına devam ettiği, bu nedenle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmesi beklenmeden denetimli serbestlik ve tedavi tedbirinin infazına başlanmış olmasının dava şartının gerçekleşmesine bir etkisi olmayacağı, anlaşılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle, somut olayda erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığı iddia edilerek kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılan ve hakkında dava açılan sanık hakkında her iki suça ilişkin deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken;
    Kamu davasının düşmesine karar verilerek davanın esasını çözen bir kararla yargılama sonlandırıldıktan sonra, sanki durma kararı verilmişcesine “dava açılmasının ertelenmesi kararı sanığa tebliğ edildikten sonra infaz işlemlerinin yapılmasına” karar verilerek hükümde çelişkiye neden olunması ve hükmün karıştırılması yasaya aykırı olduğundan, hükmün karıştırılması halinde Mahkemenin iradesi açık şekilde ortaya çıkmadığı için kazanılmış haktan da söz edilemeyeceğinden, (1) numaralı kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle yerindedir.
    Kabule göre ileri sürülen (2) numaralı kanun yararına bozma talebinin incelenmesi:
    CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüş olup, bu düzenleme uyarınca somut olayda Mahkemenin kabulüne göre verilmesi gereken karar “durma” kararı olduğu halde “düşme” kararı verilmiş olması yasaya aykırı olduğundan, (2) numaralı kanun yararına bozma talebi de kabul edilmiştir.
    D) Karar :
    Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının düşürülmesine ilişkin Elazığ 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/2018 tarihli ve 2018/351 esas, 2018/1199 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 24.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi