23. Hukuk Dairesi 2017/709 E. , 2017/2387 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı ... vekili Av. ... gelmiş, diğer taraflardan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı ... arasında 27.05.2011 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin imzalanması sırasında malik ... olsa da sözleşmenin diğer davalı ... ile yapıldığını, sözleşme uyarınca davacı ..."ın kardeşi ... tarafından davalı ..."ye 95.000,00 TL ödeme yapıldığını, 20.000,00 TL bedelli sebet verildiğini, davalı ... aleyhine davalı ... tarafından mahkemenin 2011/674 esasına kayıtlı dava açılarak tapu iptali tescil talebinde bulunulduğu ve davalı ..."in davayı kabul ettiğini bu hususun müvekkillerini mağdur ettiğini beyan ederek bu dosyaya müdahele taleplerinin kabulünü istemiş, eski müdahale taleplerinin kabul edilmemesi halinde ise dilekçenin ayrı bir dava olarak kabul edilmesini, taşınmazın mülkiyetinin davalı ..."ye geçmesi halinde sözleşmenin ifası imkansız hale geleceğinden müsbet ve menfi zararlarının davalılardan tahsili ile müvekkillerine ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; asli müdahale taleplerini değerlendirilmeyip ayrı bir dava olarak görülüp sonuçlandırılmıştır.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin dava sonucu müvekkiline geçtiğini, 27.05.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin müvekkilini bağlamadığını, davanın müvekkili açısından reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Diğer davalı, cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Dava arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin ifasının imkansız kılınması sebebine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece sözleşmenin davalı ... ile yapılmadığı bu nedenle sözleşme uyarınca bu davalıdan talepte bulunulamayacağı gerekçesi ile bu davalı aleyhine açılan dava reddedilmiş ise de davacının talepleri arasında sözleşmenin yerine getirileceği inancı ile yaptığı masrafların tazmin istemi de mevcuttur.
Davalı ..."ye kiralık ev tutulduğunu, arsada bulunan Zlatiye"te ait evin yıkılarak hafriyat yapıldığını iddia etmekte olup, davalı ... ile sözleşme yapılmamış ise de Zlatiye"nin sözleşme yapılmasından haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle sözleşmenin yapılacağı inancı ile davacılar tarafından yapılan masraf ile davalı ..."nin sözleşme dışında olsa bile kendi yararına yapılan masraflar bu davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edilebilir.
Mahkemece, talep edilen bu tazminat kalemlerinden sadece 17.889,27 TL yıkım bedelinin ve 14.882,16 TL proje bedelinin hüküm altına alındığı ve bu hususun davacı tarafça temyiz konusu yapılmadığı üzerinde de durularak bu bedellerden davalı ..."nin sorumlu olup olmadığı tartışılıp bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek bu davalı aleyhine açılan davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09..2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.