23. Hukuk Dairesi 2016/6383 E. , 2017/2381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dava davacı ile davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, 19.11.2012 tarihli sıra cetvelinde, 13.560,00 TL"nin ... Bankası"na, 12.192,07 TL"nin ise ... ve ..."a ödenmesine karar verildiğini, davalı ... Bankası"nın alacağını temlik ettiğini, borçlu..."nun ... Bankası"na ipoteğe konu edilen borcunun kalmadığını ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... Bankası vekili, borçlunun, müvekkil banka nezdinde doğmuş ve doğacak asaleten ve kefaleten tüm borç ve riskler için bedeli paylaşıma konu olan taşınmazda ipotek tesis edildiğini, davalılar ... ve ..."ın genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcunu ödediklerini, ödeme kapsamında 50.000,00TL"lik ipoteğin 32.335,00 TL kısmının davalılara temlik edildiğini, ipotek limitinden arta kalan 17.665,00 TL"lik kısım için müvekkilinin teminat alacağının devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... ve ... vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin 17.05.2013 tarihinde davanın reddine dair vermiş olduğu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2013/6951 Esas,2013/8170 Karar sayılı ilamıyla davalı ...bankası, ile borçlu arasında genel kredi sözleşmesi yapıldığı ve icra dosyası kapsamında bulunan banka beyan yazısında da kalan alacak miktarlarının 13.560,00 TL olduğunun belirtildiği, icra müdürlüğünce sıra cetveli düzenlenirken banka beyanı esas alınarak işlem yapıldığı, bu durumda, borçlu ile ...bankası arasında yapılan genel kredi sözleşmesi ve ekleri varsa kat ihtarları ile tarafların delilleri değerlendirilerek gerekirse bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle oluşacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesinin doğru görülmediği ayrıca, asıl dava yönünden; davacının, sadece ... A.Ş., davalıların ise ..., ... ve ... Bankası A.Ş. oldukları hususuna dikkat edilmeksizin, davanın taraflarının gerekçeli karar başlığında
yanlış gösterilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamı doğrultusunda mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; ... Bankası"nın alacağının borçlu tarafından 13.02.2014 tarihinde ödendiği, davalı ... Bankası"nın davaya konu ipotekle ilgili olarak herhangi bir alacağının kalmadığı, borçluya ait taşınmazda 50.000,00 TL"lik birinci sırada ipoteği bulunduğu, borçlu..."dan olan 33.335,00 TL alacağın, davalılar ... ve ... tarafından ödendiği, yapılan ödeme miktarı kadar alacağın ve ipoteğin temlik edildiği, bu nedenle, ikinci sıranın söz konusu alacağı temlik alan davalılara verilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığından, İpsala İcra Müdürlüğü"nün 2010/416 Esas sayılı dosyasında 19.11.2012 tarihli sıra cetvelinin 1. sırasında yer alan ... Bankası"nın alacak miktarı olan 13.560,00 TL"nin iptaline, davalı ... Bankasına isabet eden paydan öncelikle davacı alacağının ödenmesine, davalılar ... ve ... bakımından davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl dava davacı vekili ile davalılar vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve özellikle redle sonuçlanan ilk kararın ... ve ... tarafından temyiz edilmediğine göre, asıl davada davacı ile asıl davada davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı ile asıl davada davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz edenlerden fazla alınan peşin harçların istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.