4. Hukuk Dairesi 2015/12580 E. , 2017/6247 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/03/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30/06/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
3533 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince genel, katma ve özel bütçelerle yönetilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya belediyelere yahut özel idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan uyuşmazlıklardan adli yargının görevi içinde bulunanlar, o Kanun"da yazılı tahkim usulüne göre çözümlenir.
Yerel mahkemece tarafların durumu gereği aralarındaki uyuşmazlığın tahkim usulüne göre çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, sözü edilen Kanun"daki düzenleme uyarınca, mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23/10/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Bilindiği üzere; mecburi tahkim, 3533 sayılı Kanun kapsamındaki kamu kuruluşlarının, özel hukuktan kaynaklanan uyuşmazlıklarının çözümünde uygulanmaktadır. Gerçekleştirilmek istenen amaç; bu kanun kapsamına giren idare ve müesseselerin aralarında çıkan uyuşmazlıkların, gerçek kişiler arasında çıkan uyuşmazlıklardan farklı nitelikleri ve özellikleri bulunması, bu kuruluşların hukuk müşavirliklerine sahip olmaları nedeniyle işi kolaylıkla inceleyip daha az masrafla uyuşmazlıkların kısa zamanda sonuçlandırılması ve genel mahkemelerin işlerinin azaltılmasıdır.
Bir uyuşmazlığın 3533 sayılı Kanun çerçevesinde çözülebilmesi için anılan Kanunun 1. maddesindeki açık hükme göre; uyuşmazlık umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlet veya Belediye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkmış olmalı ve adli yargının görev alanı içerisinde bulunmalıdır. Uyuşmazlığın her iki tarafının da bu hüküm kapsamında olması zorunludur. Aksi takdirde, davaya anılan Kanun çerçevesinde mecburi hakem sıfatı ile bakılamaz.
Davalı ..."nın 3533 sayılı Kanun kapsamında olduğu hususunda kuşku bulunmamaktadır. ... Güvenlik Kurumunun hukuki statüsüne gelince; 5502 sayılı ... Güvenlik Kurumu Kanunu"nun 1. maddesinde bu kanunu ile Kuruma görev ve yetki veren diğer kanunların hükümlerini uygulamak üzere, kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali açıdan özerk, bu Kanunda hüküm bulunmayan durumlarda özel hukuk hükümlerine tabi bulunduğu, Çalışma ve ... Güvenlik Bakanlığının ilgili kuruluşu olduğu bildirilmiştir. Ayrıca aynı Kanunun 34. maddesinde Kurumun merkezi bütçe payı dışındaki gelirleri de gösterilmiştir.
Diğer yandan; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu"nun 3/d maddesinde, münhasıran bu Kanun uygulanmasında ... güvenlik kurumlarının, bu Kanuna ekli IV sayılı cetvelde ... güvenlik kurumları olarak 5502 sayılı kanunla kurulan ... Güvenlik Kurumuna yer verilmiştir.
Şu durumda söz konusu yasal düzenlemeler ve uygulamalar birlikte değerlendirildiğinde; Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idareler arasında yer almayan davacı Kurumun 3533 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; uyuşmazlığın çözümünde mahkeme görevlidir. İşin esası hakkındaki görüş ve oyumu saklı tutarak, değerli çoğunluğun kararına bu yönüyle katılmıyorum. 23/10/2017