Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10278 Esas 2018/5761 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10278
Karar No: 2018/5761
Karar Tarihi: 25.06.2018

Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10278 Esas 2018/5761 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın özel belgede sahtecilik suçu işlediği gerekçesiyle mahkum edildiği ancak yapılan temyiz itirazları sonucunda kararın bozulduğu belirtilmiştir. Mahkeme, zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanmasının sadece farklı zamanlarda aynı suçun işlenmesi durumunda mümkün olduğunu vurgulamış ve tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, ceza tayininde yanlış hesaplama yapıldığı ve bazı kanun maddelerinin yanlış uygulandığı tespit edilmiştir. Kararda, 5237 sayılı TCK'nın 43. maddesi ile zincirleme suça ilişkin hükümleri, 61. maddesi ile birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği açıklanmıştır. Ayrıca, adli emanetin akıbeti hakkında karar verilmemesi ve Anayasa Mahkemesinin iptal kararı sonrası 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi uygulamasının yeniden değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi
11. Ceza Dairesi         2016/10278 E.  ,  2018/5761 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Bozmaya uyularak yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-5237 sayılı TCK"nın 43. maddesine göre "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda“ zincirleme suç hükümlerinin uygulanması mümkün olup; aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığı cihetle, dosya kapsamında 10.10.2009 düzenleme tarihli yasal unsurları tam olmayan iki adet bononun değişik tarihlerde düzenlendiğine veya kullanıldığına dair bir tespitin bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında tek bir özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerektiği, ancak birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Ceza tayininde 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesi uyarınca ½ oranında artırım yapılırken, hapis cezasının “1 yıl 6 ay“ yerine, “1 yıl 3 ay“ şeklinde yanlış hesaplanması,

    b)“10.10.2009“ olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “22.12.2009“şeklinde yanlış yazılması,
    c)Adli Emanetin 2009/6165 sırasında kayıtlı suça konu belgelerin akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,
    d)5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 25.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.