20. Ceza Dairesi Esas No: 2015/15059 Karar No: 2017/3947 Karar Tarihi: 19.06.2017
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2015/15059 Esas 2017/3947 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında yapılan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlamak için yapılan davete rağmen sanığın gelmemesi üzerine kaydın kapatılarak gönderilmesi sonrasında, sanığa mahkemece yapılan uyarıya rağmen duruşmaya katılmaması nedeniyle kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçu nedeniyle mahkumiyet hükmü verilmesinin yanıltıcı olduğunu belirtti. Daha sonra, sanık hakkında aynı suçtan başka bir dava olup olmadığı araştırıldı ve sonucunda tedavi veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedildi. Eğer sanık bu suçu daha önce işlediği bir suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemişse, ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle davanın düşmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi ve CMK'nın 223. maddesi'nin 8. fıkrası gösterildi.
20. Ceza Dairesi 2015/15059 E. , 2017/3947 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : 2. Çocuk Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1-Sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına başlanması amacıyla Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce davetiye tebliğine rağmen sanığın müracaat etmemesi üzerine kaydın kapatılarak gönderilmesi üzerine; mahkemece sanığa 5237 sayılı TCK"nın suç ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceğinin öngörülmüş olması karşısında; sanığa bu durum nedeniyle “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya katılıp bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, aksi takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının kabul edilerek, cezaya hükmolunabileceği” uyarısını taşıyan duruşma günü davetiyesi tebliğ edilmeden ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması, Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; a)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına", b)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” Karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.