2. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/3019 Karar No: 2017/8569
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/3019 Esas 2017/8569 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2017/3019 E. , 2017/8569 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, ortak çocuk ... lehine verilen iştirak nafakası ve tazminatların miktarları yönünden, davalı erkek tarafından ise, kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın, Türk Medeni Kanununun 174/1-2. maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat talebini ilk defa ön inceleme duruşmasında ileri sürmüş,karşı taraf muvafakat vermemiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 141. maddesinde tarafların, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilecekleri yahut değiştirebilecekleri, ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen tarafın onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği, ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunmanın genişlctilcmcyeceği gibi değiştirilemeyeceği de hükme bağlanmıştır. O halde, davacı kadının süresinde talep edilmeyen ve davalı tarafça da açıkça muvafakat edilmeyen Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesine dayalı maddi ve manevi tazminat istekleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Toplanan delillerden davacı kadının gelirinin yoksulluk sınırının altında olduğu, tarafların ekonomik vc sosyal durumları dikkate alındığında davacı kadının iştirak nafakası ödemekle yükümlü tutulamayacağı anlaşılmaktadır. Bu sebeple velayeti babaya bırakılan çocuk için davacı kadının iştirak nafakası ile sorumlu tutulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.07.2017 (Prş.)