Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/30447
Karar No: 2017/22031
Karar Tarihi: 21.12.2017

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/30447 Esas 2017/22031 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/30447 E.  ,  2017/22031 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 2010 yılında ...de "Direkt Satış Sorumlusu" olarak işe başladığını; 2013 Haziran ayında ... davalı şirkete devri ile müvekkilinin tüm hakları ile birlikte davalı bankaya devrolunduğunu ve müvekkilinin Temmuz 2013 tarihinden itibaren davalı bankanın "... Direkt Satış Ofisinde" uzman olarak çalışmaya devam ettiğini; davalı şirketin 11/02/2015 tarihinde müvekkilinin iş akdine son verdiğini; davalı tarafından müvekkiline ... 18. Noterliğince gönderilen 03959 Yevmiye nolu 11/02/2015 keşide tarihli iş akdinin feshine ilişkin ihtarnamede müvekkilinin iş akdinin 11/02/2015 tarihi itibariyle İş Kanunu"nun 25/II-e hükmü ve banka disiplin yönetmeliği uyarınca derhal ve tazminatsız olarak feshedildiğinin bildirildiğini; feshe gerekçe olarak müvekkilinin görev süresi içerisinde müşterilerden kredi işlemlerine istinaden komisyon talep ettiği yönünde şikayetler neticesinde incelema yapıldığı; banka müşterisi ..."un kredi aracısı ... vasıtasıyla davacı ile görüştüğünü ve müşteriye ... Caddesi şubesine yönlendirip müşterinin kredinin onaylanmasına karşılık 3.000,00 TL komisyon talebinde bulunduğunu ve yine müşterinin ... Bankasında ki kredisini kapatmaması ve emekli maaşını da bankaya devretmemesi şeklinde yönlendirdiği; ... adlı kredi aracısının bazı müşterilerin müvekkili aracılığıyla bankaya yönlendirdiği; ... Caddesi şube müdürününü 2014 yılı Ekim ayından itibaren kredi işlemleri karşılığı maddi taleplerde bulunduğu yönünde müşterilerden şikayet aldığının tespit edildiğini; bu eylemlerden dolayı işçi-işveren arasında ki güven ilişkisinin zedelendiğini; bu eylemlerin doğruluk ve dürüstlükle bağdaşmadığı, bu durumun bankayı zarara uğratacak müşteri kayıplarına sebebiyet verecek nitelikte taşıdığının iddia edildiğini; davalı bankanın davacı hakkındaki iş akti feshinde belirtilen iddiaların tamamının asılsız olduğunu; iş akdinin davalı işveren tarafından haksız, mesnetsiz, geçersiz bir nedene dayanılarak feshedildiğini belirterek geçerli ve haklı bir nedene dayanmayan iş akdinin feshinin geçersizliğine, davacının işe iadesine; boşta geçirdiği 4 aya kadar ücretinin ödenmesine, işe başlatılmaması halinde 8 aylık brüt ücreti tutarında tazminat ödenmesine karar verilmesini talep ederek iş bu işe iade davasını açtığı anlaşılmıştır.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili işçi işveren arasındaki güven ilişkisinin bozulduğunu, davalıdan artık davacıyı çalıştırmasının beklenemeyeceğini, feshin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e maddesi uyarınca haklı nedene dayandığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece yapılan yargılama safahatında taraf delillerinin toplandığı taraf tanıklarının antlı olarak dinlendikleri; her ne kadar davacının iş akdi fesih bildiriminde belirtilen konularda davalı işveren tarafından davalı şirketin ... Sapağı"nda ki ... Caddesi şubesinde kredi kullanan ..."un oğlu ..."un kredi kullandıran ... Caddesi Şubesi müdüresine davacının kredi kullanımına karşılık 3.000,00 TL komisyon talep ettiği konusunda şikayette bulunması üzerine ... Caddesi Şube Müdürü olan Mahkememizde davalı tanığı olarak dinlenen ..."un durumu davalı şirketin teftiş kurulu başkanlığına bildirdiği ve bunun üzerine ... Teftiş Kurulu Başkanlığı"nın fesih bildiriminde belirtilen konularda soruşturma başlattığı ve bu soruşturma üzerine ... müfettişi ... tarafından tanzim edilen 05/02/2015 tarihli soruşturma raporuna müteakip davacının iş akdinin fesih bildiriminde belirtilen nedenlerle 4785 Sayılı Yasanın 25/II-e maddesi uyarı feshedilmiş ise de Mahkememizce yapılan yargılama safahatında dinlenen fesih bildiriminde kredi kullanımına aracılık ettiği belirtilen ... kredi kullanan ..."un ve diğer taraf tanıklarının beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde ... ile kredi kullanımına aracılık ettiği iddia edilen ..."de emlakçılık yapan ..."ın yakın arkadaş oldukları; tanık ..."un borçları nedeniyle daha önce ... Bankası"ndan kredi kullandığı; ... Bankası"nda kullandığı krediyi başka bir banka kredisi kullanıp kapatmak istediği, ..."un borcunu ve başka bir bankadan kredi kullanıp ... Bankasında ki kredi borcunu kapatmak istediğini bilen ..."ın bir gün işyerinde kredi kullanma mevzusu açıldığında ..."ın ..."a kendisinin ..."da çalışan ... isimli bir arkadaşı olduğunu, bu kişinin ..."un ... Bankası"nda ki kredisini kapatmak için iki adet 20.000,00 TL kredi çekmek suretiyle kapatmasına yardımcı olabileceğini; bu krediyi kapatmak için ..."dan ikinci 20.000,00 TL"lik kredi çıktığında kendisine ve bankacı ..."a 3.000,00 TL verirsin diye teklifte bulunduğu; ..."un arkadaşı ..."in bu teklifini kabul ettiği; ... ile ... arasında ki bu konuşmadan iki gün sonra ..."un ..."a ait ... Mahallesinde ki yazıhanesinde ki bulunduğu bir gün saat 15:00-16:00 sıralarında ..."un tanımadığı davacının geldiği ve ..."ın ..."un kredi kullanma meselesini davacı ..."a açtığı; ... ile davacının ..."ın işyerinde ... ve ..."la kredi kullanma ile ilgili görüştükleri; ..."ın ... Bankası"nda ki krediyi kapatmak için iki adet 20.000,00 TL"lik ..."tan kredi kullanacağı kararlaştırılıp davacının kredi işlemlerini başlattığı ve davacının görevi gereği kredi başvuru formlarını tanzim ettiği; ..."ın yazıhanesinde davacı ile kredi kullanan ... arasında ikinci kredi çıktığı takdirde komisyon olarak 3.000,00 TL"nin emlakçı ..."a verileceği konusunun hiç görüşülmediği; bilahare davacının başvuru formları sonrası kredi başvuru formları tanzim edildikten sonra ... Bankası"nda ki maaş hesabını ... ... Caddesi Şubesine alıp kredi başvurusunda bulunduğu; ..."un ... Şubesinden 20.000,00 TL kredi kullandığı ve bununla ... Bankasında ki borcunu kapattığı; bu kredinin akabinde talepte bulunduğu ikinci 20.000,00 TL kredinin davalı ... tarafından onaylanmaması üzerine ..."un oğlu olan ..."un ... ... caddesinde ki şubeye giderek bankadan kredi kullanan babası ..."dan ... vasıtasıyla davacı ..."ın 3.000,00 TL komisyon istediğine ilişkin beyanda ve şikayette bulunduğu; bu durumunda ... Caddesi Banka Müdüresi tarafından bankanın teftiş kuruluna aksettirildiği; gerek davacı tanıkları gerekse davalı tanığı davacı ..."ın davalı işyerinde iş akdi feshi öncesi kredi kullananlardan davacının komisyon talep ettiğine ve komisyon aldığına ilişkin görgüye dayalı hiçbir bilgilerinin bulunmadığı; davacının komisyon talep ettiğini iddia ederek bankaya şikayette bulunan ..."un da görgüye dayalı bir beyanının bulunmadığı; keza fesih bildiriminde davacı hakkında birden fazla komisyon aldığına yönelik şikayetten bahsedilmiş ise de davalı işverenin bu iddiasını ispat edemediği; kredi kullanımına karşılık davacının komisyon aldığına ilişkin davalı banka ve zarar gören şahıslar tarafından Cumhuriyet Savcılığı"na herhangi bir şikayette bulunulmadığı; keza davalı işverenin fesih bildiriminde belirtilen diğer konuları da ispat edemediği; davacının iş akdinin davalı işveren tarafından ... Caddesinde kredi kullanan kişi ve oğlunun beyanına dayalı somut deliller olmadan haksız ve geçersiz olarak feshedildiği konusunda Mahkemece tam bir kanaat hasıl oduğu anlaşıldığından davacının davalı şirket hakkında açmış olduğu işe iade davasının kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/II.c.1 maddesinde açıkça, feshin geçerli nedenlere dayandığının ispat yükü davalı işverene verilmiştir.
    İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu kanıtlayacaktır. Buna göre fesih işlemini yazılı yapmış olması, belli durumlarda işçinin savunmasını istediğini belgelemesi, yazılı fesih işleminin içeriğinde dayandığı fesih sebeplerini somut ve açık olarak göstermiş olması gerekir. İşverenin biçimsel koşulları yerine getirdiği anlaşıldıktan sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunun kanıtlanması aşamasına geçilecektir.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi işverene, işçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenlerle iş sözleşmesini feshetme yetkisi vermiştir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesihte takip edilen amaç, işçinin daha önce işlediği iş sözleşmesine aykırı davranışları cezalandırmak veya yaptırıma bağlamak değil; onun sözleşmesel yükümlülükleri ihlale devam etmesi, tekrarlaması olasılığından kaçınmaktır. İşçinin davranışları nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için, işçinin iş sözleşmesine aykırı, sözleşmeyi ihlal eden bir davranışının varlığı gerekir. İşçinin kusurlu davranışı ile sözleşmeye aykırı davranmış ve bunun sonucunda iş ilişkisi olumsuz bir şekilde etkilenmişse işçinin davranışından kaynaklanan geçerli bir fesih söz konusu olur. Buna karşılık, işçinin kusur ve ihmaline dayanmayan sözleşmeye aykırı davranışlarından dolayı işçiye bir sorumluluk yüklenemeyeceğinden işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli fesih nedeninden de bahsedilemez.
    İşçinin davranışlarından ve yeterliliğinden kaynaklanan nedenler, aynı yasanın 25. maddesinde belirtilen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işyerlerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen nedenlerdir. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
    İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    Sadakat borcu, bir başkasının menfaatini koruma ve buna zarar verecek davranışlardan kaçınma borcudur (TBK. Mad. 396/1). İş sözleşmesini diğer sözleşmelerden farklı kılan taraflar arasındaki bağımlılık ilişkisi nedeni ile sadakatin varlığıdır. Sadakat bağı işveren işçiyi gözetme, işçiye ise işverenin menfaatlerini koruma, zarar verebilecek her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğü yükler.
    İşçinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir.
    İşçinin iş sözleşmesini ihlal edip etmediğinin tespitinde, sadece asli edim yükümlülükleri değil; kanundan veya dürüstlük kuralından doğan yan edim yükümlülükleri ile yan yükümlerin de dikkate alınması gerekir. Sadakat yükümü, sözleşmenin taraflarına sözleşme ilişkisinden doğan borçların ifasında, karşı tarafın şahsına, mülkiyetine ve hukuken korunan diğer varlıklarına zarar vermeme, keza sözleşme ilişkisinin kapsamı dışında sözleşme ile güdülen amacı tehlikeye sokacak özellikle karşılıklı duyulan güveni sarsacak her türlü davranıştan kaçınma yükümlülüğünü yüklemektedir.
    İşçinin iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini kusurlu olarak ihlal ettiğini işveren ispat etmekle yükümlüdür.
    Yan yükümlere itaat borcu, günümüzde dürüstlük kuralından çıkarılmaktadır. Buna göre, iş görme edimi dürüstlük kuralının gerektirdiği şekilde ifa edilmelidir. İşçinin davranışlarından kaynaklanan fesih sebebi, işçinin kusurlu bir davranışını şart koşar(Dairemizin 28.04.2008 gün ve 2007/34009 Esas, 2008/10347 Karar sayılı ilamı).
    Dosya içeriğine ve özellikle tanık olarak dinlenen banka müdürü tanık ... ve tanık ..."un beyanları ile davacı hakkında bir çok müşteri şikayeti değerlendirildiğinde bankacı olarak çalışan davacı ile işveren banka arasındaki güvene dayalı ilişkinin zedelendiği, iş ilişkisinin olumsuz etkilendiği, işverenden davacı işçiyi çalıştırmasının beklenemeyeceği, feshin en azından geçerli nedene dayandığı anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulü hatalıdır.
    4857 sayılı İş Yasası"nın 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
    1- Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2- DAVANIN REDDİNE;
    3- 492 sayılı Yasa gereğince alınması gereken karar ve ilam harcı olan 29,20 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL nin mahsubu ile bakiye 1,50 TL"nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
    4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
    5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve takdir edilen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6- Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine.
    7- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    Kesin olarak 21.12.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi