4. Hukuk Dairesi 2015/15047 E. , 2017/6227 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 06/12/2013 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminatistenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 28/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 23/10/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Davacı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talep etmiştir.
Mahkemece, davanın, davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan, diğer davalılar yönünden ise esastan reddine dair verilen karar Dairemiz çoğunluğunca onanmıştır.
Davacı vekili, davalı şirkete ait ... gazetesinin 07/12/2012 tarihli sayısında, manşetten ve davalı ... tarafından yazılan 5. sayfadaki köşe yazısında, davacı dernek ile ilgili olarak, "... ..."ne ..."den Kıyak", "... ..."ne ... Kıyağı" şeklinde başlık attığı, haber ve yazı içeriğinde, "Yolsuzluğu belgeli", "... ve ..."deki büyük yolsuzlukları belgelendi, açığa çıktı", "Ancak bu aşamada inanılmaz bir hukuk skandalı yaşandı. Bu derneğin yöneticileri henüz yargı önüne çıkmadı", "Ama iş ... ... gibi..."da bile şaibelere bulaşmış,..."daki yetkilileri yargılanıp hapis cezası almış, büyük vurgunlar vurmuş, fakir fukaraya yardım edeceğiz diye topladığı paraları cebe atmış bir derneğe gelince akan sular duruyor", "Günü geldiğinde bunların hesabını elbette verecekler..." şeklindeki ifadeler ile davacı derneğin toplum nezdinde itibar ve güven kaybetmesine sebebiyet verecek derecede kişilik haklarına saldırıda bulunduğu iddiası ile manevi tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, Genel Yayın Yönetmeni olan davalı ..."ın herhangi bir hukuki sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle, diğer davalılar yönünden ise, haberin, gerçek ve güncel olaylara dayalı, basın ilkelerine uygun olarak yapılması nedeniyle davanın esastan reddini talep etmiştir.
Dosya kapsamından, davacı derneğin, 02/07/1998 tarihinde ... adresinde faaliyette bulunmak üzere kurulduğu, 22/08/2008 tarihi itibariyle ..., ... ..., ... ..., ... ., ... Doğu ve ... ... ile ... Kara... bölge temsilciliklerinin bulunduğu, bunun dışında yurt içinde veya yurt dışında federasyon şeklinde herhangi bir üst kuruluşun kurucusu veya üyesi olmadığı gibi, dernek hakkında yapılmış adli ve idari bir işlemin de bulunmadığı, derneğin, tüzüğünde gösterilen amaçlar doğrultusunda kamu yararına faaliyette bulunduğu, ... ... e.V ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığı hususları yapılan denetimler ve alınan bilirkişi raporları ile tespit edilerek, bir kısım dernek yöneticileri ve çalışanları hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 09/04/2012 tarihli 2008/2111 soruşturma sayılı ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın verildiği görülmüş olup, bu tarihten sonra 02/07/2012 tarihinde, anılan derneğe yapılan bir tahsise ilişkin olarak yapılan haber ve köşe yazısında, "Yolsuzluğu belgeli", "... ve ..."deki büyük yolsuzlukları belgelendi, açığa çıktı" şeklinde suç isnadı niteliğinde ifadeler kullanılmak suretiyle, basının haber verme ve eleştiri sınırlarının aşıldığı, gerçekleşen eylem ile davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu sabittir.
Bu nedenle, davalılar ... Yayıncılık A.Ş. ve ... yönünden davacı yararına uygun bir miktar tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerektiği düşüncesinde olduğumdan Dairemiz çoğunluğunun görüşüne katılmıyorum. 23/10/2017