23. Hukuk Dairesi 2019/382 E. , 2020/218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının bünyelerinde alt işveren olarak çalıştığını, davalıya bağlı olarak çalışan bir takım işçilerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklı ücret zammı alacağı, prim, çocuk yardımı, tatil ücreti, yakacak alacakları talebiyle Sağlık Bakanlığı aleyhine Ankara 1.İş Mahkemesi2014/331-337-338-342-353-357-360 E. sayılı dava açtıklarını, davanın kabul edilmesi sonucu işçiler tarafından ilamlı icra takibine geçilmesiyle cebri icra tehdidi altında borcun tamamının Bakanlık tarafından ödendiğini, davalı şirketin ödemesi gereken 49.963,41 TL tutarın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek temerrüt faiz ile birlikte talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile tıbbi kayıt elemanı alımına ilişkin ihale yoluyla sözleşme imzaladıklarını, çalıştırılacak işçileri kendilerinin seçmediklerini, işçilerin sendikalı olduğu konusunda bilgilerinin olmadığını, işçi taleplerinin yasal düzenlemenin üzerindeki hakları kapsadığını, davacının işçilere ne kadar ücret verileceğinin şartnamede belirtilerek sözleşme imzaladığını, sözleşmenin gereklerini yerine getirdiklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; taraflar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu, davalı şirket bünyesinde çalıştırılan dava dışı işçilerin alacaklarının TİS’den kaynaklandığı, davalının sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirdiği ve işçilere haklarını ödediği, TİS ile belirlenen ücret ve sosyla haklardan kaynaklanan farklardan davalının sorumlu olacağına dair taraflar arasındaki sözleşme ve eklerinde ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf kanun yoluna götürmüştür.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi incelemesi sonucu; taraflar dava dışı işçilere karşı işçi alacağının güvence altına alınması amacıyla müteselsilen sorumlu tutuldukları, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkide ise; sözleşme hukukun esas alınacağı, taraflar arasındaki 2012 yılında imzalanan sözleşme ve eklerinde davalının TİS ile belirlenen ücretlerden sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmadığı, Hakem Kurulu kararı ile 2013 yılında uygulanmasına karar verilen TİS’e göre davalıdan talepte bulunulamayacağı gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi gereğince davacıdan harç alınamasına, 20.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.