
Esas No: 2021/2866
Karar No: 2021/2845
Karar Tarihi: 10.06.2021
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/2866 Esas 2021/2845 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki sigorta tahkim davasının Uyuşmazlık Hakem Heyetince yapılan yargılaması sonunda başvurunun kabulüne dair verilen kararın davalı vekilinin başvurusu üzerine yapılan itiraz incelemesinde İtiraz Hakem Heyetince itirazın kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi tarafından kabulüne ilişkin verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 25/09/2017 günü davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın yaya olan müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin en az %19 oranında sürekli malul kalacak şekilde yaralandığını, sürekli maluliyet tazminatının ödenmesi için davalı tarafa 31/12/2018 tarihinde başvurulmasına rağmen bir netice alınamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, tazminat hesaplamasının TRH 2010 Yaşam Tablosu ve %1,8 teknik faiz dikkate alınarak yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyetince, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; başvurunun kabulü ile 178,843,00 TL"nin 14.01.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile başvuru sahibine verilmesine karar verilmiş; karara, davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir. İtiraz Hakem Heyetince; davalı tarafın itirazın kabulü ile hakem kararının kaldırılmasına başvurunun usul yönünden reddine, konusu kalmayan diğer itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; itirazın kabulüne dair karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk dairesi tarafından istinaf başvurusunun kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına ve davacının talebinin kabulü ile 178,843,00 TL güç kaybı tazminatının 14/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 19/06/2020 tarih ve 2019/4 Esas - 2020/1 Karar sayılı kararı gereğince, Sigortacılık Kanununu 30. Maddesi ile kurulan Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetinin Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verdiği kararlarına karşı yasa yolu olarak Bölge Adliye Mahkemelerine gidilemeyeceği, doğrudan Yargıtaya temyiz kanun yoluna başvurulması gerektiğine içtihadı birleştirme yoluyla karar verilmiştir.
Bu durumda, söz konusu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu Kararı gereğince; Bölge Adliye Mahkemelerince istinaf incelemesi yapılamayacağından ve yasa yolu incelemesi bakımından temyize ilişkin hükümlerin uygulanması gerektiği anlaşıldığından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 05/12/2019 gün ve 2019/4723 Esas 2019/609 Karar sayılı kararı kaldırılmak ve davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesi de temyiz dilekçesi olarak kabul edilmek sureti ile İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik temyiz isteminin incelenmesi gerekmiştir.
2-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Söz konusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda, kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 17.12.2018 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 19 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirleme yapıldığı görülmekte olup raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe uygun olduğu açıktır.
İtiraz Hakem Heyeti tarafından; davacının davalıya başvuru sırasında sunduğu maluliyet raporunun (yukarıda belirtilen raporun) usule uygun düzenlenmediği ve KTK"nın 97. maddesi ile ZMSS Genel Şartları gereği gerekli olan tüm belgeler ile başvuru yapılmadığı, tahkime başvurulmadan önce usulüne uygun yapılmış başvuru bulunmasının dava şartı olduğu gerekçesi ile davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Bu nitelikleri gereği de eksiklik bulunması halinde tamamlanabilir olup olmadıklarına göre ve 6100 sayılı HMK"nın 114 ile 115. maddelerindeki düzenlemeler kapsamında ele alınmaları gerekir. Davanın esasına girilmesine engel olacak nitelikteki dava şartı eksiğinin giderilmesinin her zaman mümkün olduğu durumlarda, HMK"nın 115/2. maddesi gereği eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilip sonucuna göre karar verilmelidir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 97. maddesi ile, zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK"nın 115/2.maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğu Dairemizin yerleşik uygulamaları ile kabul edilmektedir. Bu başvurunun yapıldığı; ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda ise, usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksikliğin her halükarda tamamlanabileceği açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; İtiraz Hakem Heyetince 17.12.2018 tarihli maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere uygun biçimde, konusunda uzman doktor bilirkişi heyeti tarafından ve kazadaki yaralanma ile maluliyet arasındaki illiyet bağı da kurularak düzenlendiği, karara esas alınabilir bir rapor olduğu gözetilmek suretiyle inceleme yapılması, davalı vekilinin Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına ilişkin diğer itirazları da değerlendirilip karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesi 05.12.2019 tarih, 2019/4723 E.- 2019/609 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İstinaf Mahkemesi kararı kaldırıldığından ve bu kararın dayanağı olan İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı davacı vekilinin yaptığı istinaf başvurusu temyiz başvurusu olarak değerlendirildiğinden, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine; peşin alınan harcın istek halinde istinaf başvurusu temyiz başvurusu olarak değerlendirilen davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalıya geri verilmesine, 10/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.