14. Hukuk Dairesi 2016/3548 E. , 2018/6441 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm dahili davalı ... vekili ve dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
1- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır.
Tebligat Kanununda değişiklik öngören maddelerin gerekçelerine göre, tebliğ işleminin iki veya üç tebligatla yapılmasının amaçlandığı anlaşılmaktadır. Tebligat Kanununda yapılan değişiklikten sonraki hükümlerde ve bu değişikliğe uygun olarak çıkarılan uygulama yönetmeliği hükümlerinde, muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde ilk tebliğin 21/2"ye göre yapılacağına imkan tanınmamış, aksine bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres olsa dahi tebligatın 10/1 ve 21/1 maddelere göre yapılacağı, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, ikinci tebliğin 21/2"ye göre yapılabileceği belirtilmiştir.
Ayrıca Yönetmeliğin 16. maddesinde, Kanunun 21/2. maddesine göre çıkarılacak tebligatların açık mavi renkli zarflarla yapılacağı belirtilerek, bu usulün hemen başvurulacak bir yol olmadığına, istisna olarak ve belirli şartların oluşması halinde başvurulacak bir tebligat şekli olduğuna da işaret etmektedir. İlk defa bildirilen adres, adres kayıt sistemindeki adres olsa dahi, tebliğ evrakının Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması, Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesince muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
Somut olayda; davalı ..."a gerekçeli karar tebligatı dahil yargılama boyunca yapılan tüm tebligatların, yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak, TK"nun 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, davalı adına önceden hiçbir tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nun 21/2. maddesine göre yapıldığı ve usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Adı geçen davalıya 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlandıktan ve yasal temyiz süresi beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi,
2- Temyiz dilekçesi verilirken, gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenir. Bunların eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararı veren hakim veya mahkeme başkanı tarafından verilecek yedi günlük kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkemece; kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilir. Bu kararın da temyiz edilmesi halinde, HUMK"nın 432. maddesinin son fıkrası hükmü kıyasen uygulanır (HUMK 434/2-432/son).
Somut olayda davalı ... vekilinin, temyiz yoluna başvurma harcı ve temyiz karar harcını yatırmaksızın 26.06.2015 tarihinde kararı temyiz ettiği, 22.05.2017 tarihinde adı geçen vekilinin gönderdiği dilekçede ise hakimlik/ savcılık mesleğine geçiş nedeniyle avukatlık mesleğinden ayrıldığı, bu nedenle yapılacak tebligatların davalı asile yapılması talep edilmiştir. Bu durumda temyiz eden vekili temyiz dilekçesi verdikten sonra harcı yatırmadan avukatlık mesleğinden ayrıldığından Mahkemece eksik temyiz harcının yatırılması için çıkarılacak muhtıranın davalı ..."a bizzat tebliği gerekir. Eksik harç tamamlanır ise temyiz dilekçesinin kabulü ile temyiz defterine kaydı, tamamlanmaz ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yukarıda anılan maddesinde öngörülen prosedür işletilerek temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi ve ret kararının da temyiz eden davalıya tebliğ edilmesi, temyiz süresinin de beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi,
3- Temyiz eden davalı ... vekilinin 24.06.2015 tarihinde temyiz yoluna başvurma harcı ve temyiz karar harcı yatırdığı anlaşılmakla, dosyada ve UYAP sisteminde yapılan incelemede adı geçen davalının temyiz dilekçesine rastanılmamıştır. Mahkemece davalı ... vekilinin temyiz dilekçesi dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 08.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.