16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3908 Karar No: 2019/6065 Karar Tarihi: 14.10.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3908 Esas 2019/6065 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olduğu suçunun sabit olduğunu ve hüküm gereği istinaf başvurusunun reddedilmesine karar verdi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirtildi. Ancak, örgüt mensubu olan sanık hakkında verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çekilmesine karar verilirken, kararda TCK'nın 58/9 maddesi gösterilmesi gerekirken, 58/6 maddesine atıf yapıldığı belirtildi ve bu kanuna aykırılık sebebiyle hüküm bozuldu. Bu hususun düzeltilmesi mümkün olduğu ve hükmün diğer yönleri usul ve kanuna uygun olduğu için düzelterek onanmasına karar verildi. Kararda TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uygulanmıştır.
16. Ceza Dairesi 2019/3908 E. , 2019/6065 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından, işin esasına geçildi; Dosyada mevcut diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, ... tespit ve değerlendirme tutanağı beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden, CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK"nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK"nın 58/6 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün yedinci fıkrasından "yollamasıyla TCK"nın 58/6. maddesi" bölümünün çıkartılmak suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kocaeli 5. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.