11. Hukuk Dairesi 2016/14290 E. , 2018/5652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14/07/2016 tarih ve 2015/248-2016/559 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Ekim 2003 ile Ekim 2009 tarihleri arasında davalı şirkette üst düzey yönetici olarak çalıştığını, son ücretinin 7.500,00 TL olduğunu, ücretlerinin eksik ödenmesi sebebiyle müvekkilince iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ücret alacağına karşılık 6250 TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Islah ile talebini kıdem tazminatı için ....502,51 TL, fazla mesai için 89.876,68TL, hafta tatili ücreti için ....200,00 TL, ücret alacağı için 34,157,29 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkili şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, iş sözleşmesiyle çalışan bir işçi olmadığını, bu nedenle İş Kanunu"na dayalı istemlerde bunamayacağını ve üst düzey yönetici olması sebebiyle fazla mesai ücreti talep edemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacının 09/01/2004 tarihinde davalı şirkette çalışmaya başladığı, bu çalışmasının SGK hizmet kayıt içeriğine göre .../01/2008 tarihine kadar devam ettiği, davalı şirket .../06/2009 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi"nde yayınlanan ana sözleşme değişikliği ile anonim şirkete dönüştüğü, davacının ilk yönetim kurulunda üye olarak yer aldığı, davacının şirketin yönetim kurulu üyeliğinden istifa ettiği ve istifaya ilişkin ihbarnamenin şirkete 01/.../2009 tarihinde tebliğ edildiği, kural olarak tüzel kişi ile organa üye olarak seçilen şahıs arasında akdi bir münasebet söz konusu olduğu, bu akdi münasebetin hukuki mahiyeti doktrinde ihtilafı olduğu, davalı şirket tarafından davacıya şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduktan sonra da hizmet akdi ile ödenen miktar kadar ücret ödendiği, bu durumda taraflar arasındaki akdi ilişkinin davacının şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduktan sonra da hizmet akdi olarak devam ettiğine zımnen kabulünün gerektiği, bu durumun aksinin davalı tarafından TMK"nin 6. maddesi uyarınca ispat edilemediği, davacının 09/01/2004 tarihinde davalı şirkette çalışmaya başladığı, bu çalışmasının SGK hizmet kayıt içeriğine göre .../01/2008 tarihine kadar devam ettiği, uyulan bozma ilamında davacı ile davalı şirket
arasındaki ilişkinin ortak ve/yönetim kurulu üyesi olarak değerlendirildiği, bu sebeple de iş mahkemesinde görevsizlik kararı verildiği, ancak, davacının davalı şirketteki ortaklık sıfatının 02/03/2009 tarihinde başladığı, öncesinde de limited şirketin ortak olmayan müdürü sıfatıyla görev yaptığına ilişkin herhangi bir tescil kaydının olmadığı, 09/01/2004 tarihi ile .../01/2008 tarihleri arasında kayden SGK"lı olarak gösterildiği, dinlenen tanık anlatımları ile fiilen çalıştığının anlaşıldığı, bu kapsamda davacının çalışmalarının iki ayrı devrede değerlendirilmesi gerektiği, ortak ve yönetim kurulu üyesi olduğu devre kapsamında hükmüne uyulan bozma ilamı kapsamında ve taraflar arasındaki ilişkinin de yukarıdaki açıklama kapsamında hizmet akdi olarak kabulü ile değerlendirilmesi ve öncesin de iş kanununa tabi olarak değerlendirilmesinin gerektiği, bu noktada davacının tüm çalışma devresi bakımından ücret alacağı isteyebileceği, bakiye ücret alacağının 37.907,30 TL olarak benimsendiği, davacının davalı şirkete ortak sıfatının 02/03/2009 tarihinde başladığı dikkate alındığında bu tarihten önceki çalışmaları karşılığında doğan işçilik alacakları yönünden iş mahkemesi görevli ise de bozma ilamına uyulması ile tüm alacaklar yönünden mahkemenin görevli bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 37.907,30 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 1.942,09 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, .../09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.