3. Hukuk Dairesi 2017/7520 E. , 2018/3224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl dava; kiracılık sıfatının tespiti, birleşen dava tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı-birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, asıl davada; davalı belediyeden 10 m2 büfe yeri kiraladığını, davalı belediyenin tahliye talep ettiğini, kira sözleşmesinin devam ettiğini ileri sürerek, kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davaya cevap ve birleşen dava dilekçesinde; davalı kiracının akde aykırı davrandığını, 10 m2 den fazla alanı kullandığını savunarak, asıl davanın reddini, birleşen davanın kabulünü istemiştir.
Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 08.09.2014 gün ve 2014/8071 E 9400 K sayılı ilamı ile "Bu durumda dava dilekçesinde akde aykırılık olan gösterilen hususlar kiralananın kullanılması ile ilgili olmayıp, kiralanan yer dışında kalan alanların kullanılması ile ilgilidir. Kiralanan dışındaki yere tecavüz akde aykırılık oluşturmaz, bu husus ancak el atmanın önlenmesi davasına konu teşkil eder, o halde asıl davada davacı kiracının kiracılık sıfatının tespitine, akde aykırılık nedeniyle açılıp birleşen davanın ise reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir." gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı/birleşen davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delilerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre , davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) İlam harcına yönelik olarak;
Yargılama harçları ve giderleri, kural olarak davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletilir. (...nun 326.maddesi) Davada haksız çıkan tarafa yükletilecek olan yargılama harç ve giderleri hem davayı kazanan tarafın daha önce peşin olarak ödediği, hem de (karar ve ilam harcı ve Devlet Hazinesi tarafından peşin olarak ödenen giderler gibi) devlete ödenmesi gereken harçlar ve giderlerdir. Dava açılırken nispi karar ve ilam harcının dörtte biri davacıdan peşin alındığından, Mahkemece asıl dava yönünden dava kabul edilmekle bakiye ilam harcının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken harç yönünden hüküm kurulmaması doğru değildir.
Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve "hakimin takdir yetkisi kapsamında" kalmadığından; hükmün, HUMK"nun 438/7, C2 hükmü ve 6100 Sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı/birleşen davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasına eklenmek üzere "Asıl dava yönünden peşin alınan 414,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.908,24 TL harcın davalı/birleşen davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.