11. Hukuk Dairesi 2016/14373 E. , 2018/5648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen ....05.2016 tarih ve 2015/296-2016/161 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı ... ve davalı ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin ticaret unvanının “... .... SAN. A.Ş. olduğunu, “.... SEPETİ” ibareli 35/1-6. sınıf hizmetleri içeren 2010/18385 sayılı marka ile “... ...” ibareli 1, ..., 8, 11, ..., ..., ... ve 35. sınıf ürün ve hizmetleri de içeren birçok tanınmış markanın da sahibi olduğunu, davalının 06...2013 tarihinde "... SEPETİ" ibareli, 35/1/5+6.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, 2013/99652 kod numarası verilen başvurunun Resmî Marka Bülteni"nde ilân olunduğunu, müvekkilince ticaret unvanı ve markalara iltibas ve tanınmışlık vakıasına dayanarak başvurunun reddi istemi ile itirazda bulunulduğunu, itirazının önce Markalar Dairesi ve nihai olarak ... tarafından 2015/M-4713 sayılı kararla reddedildiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, başvurunun tescilinin müvekkilinin tanınmışlık vasfı bulunan “... SEPETİ” ve “... ...” ibareli markalarıyla ilişkilendirilmesine sebebiyet vereceğini, zira görsel, sescil ve kavramsal olarak bıraktıkları umumi intibanın aynı olduğunu ileri sürerek ... kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, kurum kararının yerinde olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, tescilli markalarla başvuru konusu işaret arasında iltibasa sebebiyet verebilecek derecede görsel, işitsel ve anlamsal olarak bir benzerliğin bulunmadığını, davacı tarafın “...” şehir ismi üzerinde bir inhisar hakkı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı markalarının “... ...” ve “... SEPETİ” ibareli oldukları, markalardaki asıl ve ayırt edici unsurlardan birinin “... ...” ve “... SEPETİ” ibaresinden oluştuğu, ticaret unvanının ayırıcı unsurunun da bu “... ...” ibaresinden oluştuğu, anılan ibarenin 35. sınıf ürün ve hizmetler bakımından derhâl ve doğrudan doğruya ürün ve hizmetlerin cinsini, vasfını veya herhangi bir hâlini belirtmediğinden somut ve soyut olarak ayırt edicilik vasfının bulunduğu, davalı başvurusunun konusu olan işaretin "... SEPETİ" ibaresinden oluştuğu, markadaki asıl ve ayırt edici unsurun da "... SEPETİ" ibaresi tarafından temsil olunduğu, “... ...” ve “... SEPETİ” ibaresi ile "... SEPETİ" ibaresi arasında görsel ve sescil ve anlamsal olarak birbiriyle irtibatlandırmaya elverişli bir bağlantı bulunduğu, bu işareti 35. sınıf ürün ve hizmetlerle ilgili olarak gören veya duyan kişilerin bunun "... ..." ve "... SEPETİ" ibareli davacı unvan ve markalarının bir uzantısı yeni bir versiyonu olarak algılanmasının ve bu başvuru konusu işaretin, davacının markasının yeni biçimde oluşturulmuş bir serisi gibi algılanmasının yüksek ihtimal olduğu, var olan farklılığın da görsel, anlamsal ve sescil olarak iki işaret arasında var olan genel izleminden doğan benzerliğin etkilerini geri plâna atmaya elverişli olmadığı, başvuru kapsamında yer alan 35. sınıftaki ürün ve hizmetlerin tamamının davacı markalarının kapsamında aynı tür olarak yer aldığı, yani ürün ve hizmetlerin aynı tür olduğu, diğer taraftan anılan ürün ve hizmetlerin aynı dağıtım kanallarından geçtikleri, aynı işyerlerinde sunuldukları, birbirleri yerine ikamet edilme ve rekabet etme olanaklarının bulunduğu, bu nedenle aynı tür sayılmalarının zorunlu bulunduğu, bu nedenle de iltibas tehlikesinin oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, ... ..."nın 2015/M-4713 sayılı kararının iptalin karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ve davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı,davalı ... ve davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 22,50 TL harcın temyiz eden davalı ... ve davalı şirkete iadesine, ....09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.