11. Hukuk Dairesi 2017/188 E. , 2018/5647 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 29.09.2016 tarih ve 2015/323-2016/449 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin "... ..." unvanı ile faaliyette bulunduğunu, perakende ... eşarp sattığını, ayrıca www.bursaipegi.com isimli internet sitesinin bulunduğunu, davalının da müvekkili ile aynı yerde ..."da ... ... Tekstil Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. olarak faaliyette bulunduğunu, 09.04.2007 tarih ve 2007/18656 nolu "... ... ..." adlı markanın davalı adına tescilli olduğunu, ancak davalının adına tescilli markasını, ... ... markası gibi yanlış algılanacak şekilde kullandığını, söz konusu marka da vurgu sözcük olan "... ..." ibaresinin ancak farklı vurgu sözcüklerin sonuna getirilerek kullanılabileceğini, davalının da bu şekilde "... ... ..." markasını alabildiğini, ancak bu hali ile markanın bir bütün olarak ayırt edicilik kazandığını, davalının ise markasını bir bütün olarak değil sadece vurgu sözcüğü olan "... ..." ismini kullanmak sureti ile mal ve hizmetlerin niteliği,kalitesi, üretim yeri ve coğrafi kaynağı konusunda halk arasında yanlış anlama ihtimalini yarattığını ileri sürerek, 556 sayılı KHK’nin 42. maddesine dayanarak davalı adına kayıtlı 2007/18656 sayılı "... ... ..." ibareli markanın .... ve 35. emtia sınıfları bakımından hükümsüzlüğüne karar verilerek sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan Dairemiz bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, Anayasa Mahkemesinin 09.04.2014 tarihli 2013/147 Esas 2014/75 Karar sayılı ilamı ile 556 sayılı KHK"nin 42/c maddesi iptal edilmiş olduğu, bu karar ile "bir markayı haklı neden olmaksızın 5 yıl süreyle kullanmamak" bir hükümsüzlük nedeni olmaktan artık çıkarılmış olsa da, KHK"nin 14. maddesinde 5 yıl süreyle bir markayı kullanmamak halen "iptal" nedeni olduğu, davalı taraf adına tescilli olan 2007/18656 numaralı “... ... ...” ibareli markanın, tescil edildiği ....02.2008 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile 556 sayılı KHK"nin 14. maddesi anlamında markasal olarak ciddi şekilde kullanıldığının marka sahibi davalı tarafça ispatlanamadığı, bu sebeple de 556 sayılı KHK"nin 14. maddesi uyarınca dava konusu 2007/18656 numaralı “... ... ...” ibareli marka bakımından iptal koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 2007/18656 nolu "... ... ..." ibareli markanın iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın kabulü ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi gereğince markanın kullanmama nedeniyle kısmen iptaline karar verilmiştir. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.....2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nın 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir. Bu durumda, Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir.
...- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, ....09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.