14. Hukuk Dairesi 2016/3036 E. , 2018/6421 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 27.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, ... İli, ... İlçesi, 6618 parsel 2 numaralı bağımsız bölümün bedelini kendisinin ödediğini, davalı kızının evlenmeyeceğini ve evdeki hasta kardeşine bakacağını vaat etmesi üzerine dava konusu taşınmazı davalı adına tescil ettirdiğini, ancak davalının tasvip etmediği bir evlilik yaparak evden ayrıldığını, davalının vaatleri ile kendisini ikna ettiğini yoksa 3 çocuğunun hakkını, davalı çocuğuna vermek istemediğini, davalı üzerine olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı vekili, davalının iddia konusu vaatlerde bulunmadığını, kardeşine bakmaya hazır olduğunu, evlenmeme şeklindeki bir vaadin kişilik haklarına aykırı olduğunu, bağışlamadan rücu için hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ile katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacının tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
6100 sayılı HMK’nin 326. maddesinde hüküm verilirken kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. HMK’nin 323/ğ maddesi uyarınca avukatlık ücreti de yargılama giderleri arasındadır. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesinde de, “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı, dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil istemiş, aleyhine hüküm kurulan dava dilekçesi ile dava konusu taşınmazın değerini 120.000,00TL olarak gösterip 2.049,30TL peşin harç yatırmıştır. Mahkemece harçlandırılmış dava değeri olan 120.000,00TL üzerinden davada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre nisbi vekalet ücreti takdiri gerekirken davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya uygun olmadığından hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.