9. Hukuk Dairesi 2015/18050 E. , 2017/21991 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 30.04.2001-16.05.2011 tarihleri arasında ... 1 no’lu Acil Sağlık Hizmeti İstasyonunda 112 acil ambulans şoförü olarak net 926,52 TL ücret yemek ve servis uygulamasıyla çalıştığını, davalı işyerinde, alt işverenler değişmesine rağmen aynı yerde aynı işini yapmaya devam ettiğini, davalı işverenin iş sözleşmesini feshettiğini, işyerinde 24 saat esası üzerinde nöbetleşe çalıştığı için fazla mesai yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, kıdem ve ihbar tazminatı alacağını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Bakanlık vekili, ihale neticesinde ihale konusu işi üstlenen gerçek veya tüzel kişilere ait işyerlerinde çalışan davacı işçinin davalı kurumda çalışmadığını, davanın husumetin reddi gerektiğini, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, istifa ederek kendisi ayrılan davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağı, fazla çalışma ücreti, izin ücreti alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, işverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vermek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemeyeceği, bu halde feshin işverence gerçekleştirildiğinin kabul edilmesi gerektiği, tüm dosya kapsamından ve davacının tanıklarının itibar edilen beyanlarından davacının iş akdinin işverence haklı neden olmadan önelsiz feshedildiği sonuç ve kanaatine ulaşıldığı gerekçesiyle, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve %35 indirim ile fazla mesai ücreti talebinin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25 inci maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17 nci maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26 ncı maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz. İşçinin 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi hükümleri uyarınca emeklilik, muvazzaf askerlik, evlilik gibi nedenlerle iş sözleşmesini feshetmesi durumunda ihbar tazminatı talep hakkı bulunmamaktadır. Anılan fesihlerde işveren de ihbar tazminatı talep edemez.
Somut uyuşmazlıkta, davacı iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı Bakanlık davacının iş akdini istifa ederek kendisinin sonlandırdığını savunmuştur. Mahkemece davacının iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmadan feshedildiği sonuç ve kanaatine varılarak kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağına hükmedilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davacı işçinin 16.05.2015 tarihinde el yazısı ile düzenlediği "16.05.2011 tarih itibariyle görevimden istifa ediyorum." şeklindeki dilekçesi ve davacı tanığının aynen "davacının işten çıkış sebebi, davacının taşeron işçisi olarak çalışması sırasında kendisini ambulans şöförlüğünden hizmetli görevini almak istemeleri nedeniyle iş akdinin sona erdiğini davacı bana söylemiştir." şeklindeki beyanı birlikte değerlendirildiğinde, görev değişikliğinin yapılmak istenmesi üzerine davacının kabul etmediği ve iş akdini haklı nedenle feshettiği anlaşıldığından, davacının ihbar tazminatı alacağı talebinin reddedilmesi gerekirken kabülü hatalıdır.
3-Davacı yemek ve servisin davalı tarafından karşılandığını iddia etmiş ise de, davacı tanıkları ise yemeğin işyerine ait olduğu, servis olmadığı şeklinde beyanda bulunduklarından, davacı bu iddiasını ispatlayamamıştır. Bu nedenle, hükme esas alınan bilirkişi raporunda giydirilmiş ücretin hesabında servis ücretinin hesaplamaya dahil edilmesi de hatalıdır.
4-Davalı Bakanlığın harçtan muaf olmasına rağmen hükümde harca mahkum edilmesi de hatalı olup, bozma sebebidir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 21/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.