Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11477 Esas 2018/5641 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11477
Karar No: 2018/5641
Karar Tarihi: ...09.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/11477 Esas 2018/5641 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/11477 E.  ,  2018/5641 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen .../11/2015 gün ve 2015/406-2015/708 sayılı kararı bozan Daire’nin .../06/2016 gün ve 2016/2710-2016/6462 sayılı kararı aleyhinde davalılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirket temsilcilerinin yüksek faiz verileceği ve parasını istediği zaman geri alabileceği taahhüdünde bulunmaları üzerine müvekkilinin belge karşılığında davalılara ....782,30 Euro verdiğini, kısa bir süre sonra müvekkilinin parasını istediğini, ancak bu güne kadar kendisine ödeme yapılmadığını, davalıların izinsiz mevduat topladıklarını, müvekkili ile davalı şirketler arasında ortaklık ilişkisinin bulunmadığını, davalıların müvekkilinin zararından sorumlu olduklarını ileri sürerek, 29.672,83 TL’nin temerrüt faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine ve geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının yazılı temlik beyanı ile dava dışı üçüncü kişiye ait hisseleri hisse bedelini ona (..."e) ödemek suretiyle devralmak istediği ancak devir sonrası geçerli surette ortaklık ilişkisi kurulamadığı, hisse bedelinin davalı şirkete değil şahsa ödenmesi davalı şirketin kendi kasasına yapılan bir ödeme olmaması olgusu gözetildiğinde bu durumun davalıya ait mizan kaydında görülmemesinin doğal olduğu, davalı tarafından kullanılan hileli davranışlarla davacının yanılgıya düşürülmesi ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan davacı tarafından davalı ya da bir başkasına haksız çıkar sağlanması olgusunun da delille ispatlanması gerektiği ancak bu yönde herhangi bir delil elde edilemediği-müterafik kusur durumunun bulunmadığı-davacı tarafça davalıya ödünç para verildiğinin de kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davacı ile taraflar arasında geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, bedel istemine yönelik yapılan talebin ispatlanamadığından reddine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizce davacı yararına bozulmuştur.
    Davalılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
    Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 14,00 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/.... maddesi hükmü uyarınca takdiren 314,79 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalılardan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, .../09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.