20. Ceza Dairesi 2017/1133 E. , 2017/3921 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1)Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08.05.2013 tarihli ve 2012/490 E. 2013/237 K. sayılı dava dosyasının aslı ya da onaylı fotokopisinin, denetime olanak sağlamak üzere dosyada bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Sanığın Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne bildirmiş olduğu... .... altı ... ... Kuaförü Diyarbakır adresine çıkartılan Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün çağrı yazısı “Gösterilen adres tevziat saatlerinde kapalı olup tebliğ imkansızlığı sebebiyle Tebligat Kanunun 21. maddesine göre tebligatın mahalle muhtarına teslim edildi.” ibaresinin yazılması; ancak 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırılmaması suretiyle sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğunun gözetilmemesi,
3-Sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına başlanması amacıyla Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce davetiye tebliğine rağmen sanığın müracaat etmemesi üzerine kaydın kapatılarak gönderilmesi üzerine; mahkemece sanığa 5237 sayılı TCK"nın suç ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceğinin öngörülmüş olması karşısında; sanığa bu durum nedeniyle “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya katılıp bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, aksi takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının kabul edilerek, cezaya hükmolunabileceği” uyarısını taşıyan duruşma günü davetiyesi tebliğ edilmeden ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması,
4-Nüfus kayıtlarına göre 01.01.1996 doğumlu olup, suçun işlendiği 30.11.2012 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-Nüfus kayıtlarına göre suç tarihinde kayden 15-18 yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması,
6-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olup daha önce hapis cezasına mahkum olmayan sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi gereğince aynı Kanunun 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
7-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
a)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
b)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.