Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1133
Karar No: 2017/3921
Karar Tarihi: 19.06.2017

Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/1133 Esas 2017/3921 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet kararı verdi. Ancak yargılama sürecinde birçok usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle karar bozuldu. Bozma kararında yer alan hatalar ise şunlar:
1) Sanığın daha önce aldığı tedavi ve denetimli serbestlik kararının dosyada olmaması,
2) Sanığa yapılan tebligatın usulsüz olması,
3) Sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması kararının usulsüz verilmesi,
4) Sanığın, suç işlediği tarihte 18 yaşını tamamlamamış olduğuna rağmen bu durumun dikkate alınmamış olması,
5) Sanığın, suç işlediği tarihte çocuk sayılması nedeniyle sosyal inceleme raporu alınmaması,
6) Sanığa verilen hapis cezasının seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğine dair kararın verilmemesi,
7) Sanığın başka bir suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında bu suçu işleyip işlemediğine dair detaylı bir araştırma yapılmaması.
Karar, Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi, aynı kanunun 50/1. maddesi, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 35. maddesi, 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası ve 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi gibi maddelere uygun olarak verilmediği gerekçesiyle bozuldu.
20. Ceza Dairesi         2017/1133 E.  ,  2017/3921 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkeme : 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
    Hüküm : Mahkûmiyet

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
    1)Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan tedavi ve denetimli serbestlik kararı verilen Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 08.05.2013 tarihli ve 2012/490 E. 2013/237 K. sayılı dava dosyasının aslı ya da onaylı fotokopisinin, denetime olanak sağlamak üzere dosyada bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2-Sanığın Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne bildirmiş olduğu... .... altı ... ... Kuaförü Diyarbakır adresine çıkartılan Diyarbakır Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün çağrı yazısı “Gösterilen adres tevziat saatlerinde kapalı olup tebliğ imkansızlığı sebebiyle Tebligat Kanunun 21. maddesine göre tebligatın mahalle muhtarına teslim edildi.” ibaresinin yazılması; ancak 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırılmaması suretiyle sanığa yapılan tebligatın usulsüz olduğunun gözetilmemesi,
    3-Sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararının infazına başlanması amacıyla Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce davetiye tebliğine rağmen sanığın müracaat etmemesi üzerine kaydın kapatılarak gönderilmesi üzerine; mahkemece sanığa 5237 sayılı TCK"nın suç ve hüküm tarihinde yürürlükte olan 191. maddesinin 5. fıkrasında, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymayan sanık hakkında davaya devam edilerek hüküm verileceğinin öngörülmüş olması karşısında; sanığa bu durum nedeniyle “tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının iddia edilmesi nedeniyle, duruşmaya katılıp bu konuda beyanda bulunması veya diyeceklerini duruşma gününe kadar yazılı olarak bildirmesi gerektiği, aksi takdirde tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uymadığının kabul edilerek, cezaya hükmolunabileceği” uyarısını taşıyan duruşma günü davetiyesi tebliğ edilmeden ya da sanık dinlenmeden mahkûmiyet hükmü kurulması,
    4-Nüfus kayıtlarına göre 01.01.1996 doğumlu olup, suçun işlendiği 30.11.2012 tarihinde 18 yaşını ikmâl etmediği anlaşılan sanık hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
    5-Nüfus kayıtlarına göre suç tarihinde kayden 15-18 yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması,
    6-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olup daha önce hapis cezasına mahkum olmayan sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi gereğince aynı Kanunun 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözetilmemesi,
    7-Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra;
    a)Sanık hakkında aynı suçtan açılmış başka dava yoksa veya sanık bu suçu daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş değilse, bu suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmamış olan sanık hakkında, hükümden sonra 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesi ve aynı Kanun"un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca, 191. madde hükümleri çerçevesinde "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına",
    b)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine”
    Karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi