23. Hukuk Dairesi 2015/9384 E. , 2017/2351 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş, davalı tarafından gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine dayanak kredi sözleşmesinde müvekkilinin hiçbir sıfatı, imzası ile borcunun bulunmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibe mesnet sözleşmede davacının imzası unutulmuş olsa da ... Şubesi tarafından yapılan aynı kredi ile ilgili sözleşmede davacının imzasının bulunduğunu, davacının diğer takip borçlusu olan oğlu ... ile birlikte ... Şubesi aracılığıyla müvekkil kooperatiften kredi kullandıklarını, müvekkili kooperatifin kredi borçlularından kendi lehine tesis ettirmiş olduğu bir ipotek bulunmadığını ve kullanılan kredinin kefili olduğunu, davacının kötüniyetli olup borcunu ödememek için süreci uzatma çabasında olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... Şubesi tarafından gönderilen yazı cevabına göre, 04.01.2012 tarihinde dava dışı ..."nun asıl borçlu, davalı ..."nun ise kefil olarak imzalarının yer aldığı kredi sözleşmesinin bulunduğu, kredi sözleşmesinin ... Şubesi aracılığıyla kullandırıldığının tespit edildiği, taraflardan imzalarını taşıyan sekiz adet senedin alındığı, aralarında borç ilişkisinin bulunduğunun anlaşıldığı, her ne kadar icra takip ekinde kredi sözleşmesi eklenmiş ise de bu eksikliğin şikayet işlemine konu olabileceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.