(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2016/10280 E. , 2016/13066 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:
Dairenin 2014/1270 Esas 2014/9128 Karar sayılı ilamı ile ""Kamulaştırma Yasası’nın 4650 Sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin birinci fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde taşınmaz malın kamulaştırma (dava) tarihindeki mevki ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörülmektedir. Taşınmaz üzerinde verim çağında 21 yaşında 2 adet ceviz, 16 yaşında 38 adet asma, 11 yaşında 3 adet elma, 11 yaşında 5 adet şeftali, 11 yaşında 5 adet incir, 11 yaşında 5 adet nar olmak üzere toplam 58 adet meyve ağacının bulunduğu anlaşılmıştır. Buna göre taşınmazın tamamının kapama karışık meyve bahçesi yapılarak değerinin tespiti gerekirken, tarım arazisi yapılması ve meyve ağaçlarına da ayrı ayrı değer verilmesi suretiyle kamulaştırma bedelinin tespit edilmesi" doğru görülmediğinden karar bozulmuştur.
Bozma üzerine yapılan yargılama ve hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre Dairenin 2015-5326 Esas 2015-6788 Karar sayılı ilamı ile ;
1-Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Dairenin 26.05.2014 gün 2014/1270 E.-2014/9128 K. sayılı bozma ilamında, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan meyve ağaçlarının sayısı ve niteliği itibariyle kapama karışık meyve bahçesi kabul edilerek hesaplama yapılması gerektiği belirtilmesi üzerine, mahkemece alınan ek rapora göre bedel tespit edilmiş ise de; dosyada bulunan karara esas ek bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz
kapama zeytin, ceviz, kiraz, elma, badem, asma bahçesi olarak değerlendirilmiş olup bozma öncesi alınan asıl raporda ve karara esas alınan ek raporda, dava konusu taşınmaz üzerinde zeytin, kiraz, badem ağacı bulunduğundan bahsedilmediği halde nedenleri açıklanmadan münavebeye zeytin, kiraz, badem ağaçlarının da dahil edilmesi,
Kabule göre de;
2-Kamulaştırma bedelinin tespiti davasından önce Kamulaştırma Kanunu"nun 27. maddesi gereğince acele el koyma dosyasında tespit edilen bedel davalılar adına bankaya yatırıldığına göre, bu bedelin 1. kararda tespit edilen kamulaştırma bedelinden mahsup edilerek farka, dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden ilk karar tarihine, bozma sonrası kararda tespit edilen kamulaştırma bedelinden ilk kararda hüküm altına alınan bedelin mahsubu ile farka, dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden ikinci karar tarihine kadar faiz uygulanması gerekirken, mahkemece salt 2. kararda tespit edilen bedelden bozma öncesi ilk kararda tespit edilen bedelin mahsubu ile farka dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bitiminden ikinci karar tarihine kadar yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden bozulmuştur.
Mahkemece bozma sonrası yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki; Dairenin ikinci bozma ilamında karışık meyve bahçesinin değerini belirleyen bilirkişi raporunda uygulanan karışık meyve ortalama net geliri yöntemi uygun bulunmuş ancak zeytin, kiraz ve bademin münavebeye dahil edilmesi nedeniyle bozulmuştur.
Mahkemece ilk bozma ilamında belirtilen ceviz, asma, elma, şeftali, incir ve nar meyveleri münavebeye alınarak ikinci karara esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplama yöntemi ile bedelin belirlenmesi gerekirken bozma sonrası ceviz, elma, üzüm ve şeftali ağaçlarının kapladığı alan belirlenip ayrı ayrı meyve bahçesi olarak ceviz, elma, üzüm ve şeftali ağaçlarının kapladığı alan belirlenip ayrı ayrı meyve bahçesi olarak bedeli tespit eden bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.