Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3206 Esas 2019/5833 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3206
Karar No: 2019/5833
Karar Tarihi: 04.07.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/3206 Esas 2019/5833 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/3206 E.  ,  2019/5833 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, hizmet süresinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, tespiti istenen süreler yönünden, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, davacıya ait ... plakalı (eski plaka ...) hatlı minibüste tam zamanlı olarak 16/02/1987-01/03/1989, 01/10/1990-01/12/1998 ve 01/02/2004-28/05/2011 tarihleri arasında kesintisiz çalışmış olmasına rağmen, çalışmalarının hiç bildirilmediğini, çalıştığı süredeki bu hizmetinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir.
    Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi ile “işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...” olarak tanımlandığı, yine 5510 sayılı Kanun’un 12’inci maddesi ile “işveren; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar” olarak tanımlandığı, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmasında, bir başka deyişle, davanın sübutu, kanıtlama yükümlülüğü ve verilen kararın infazı açısından, işverene husumet yöneltilmesi zorunludur.
    Davaya konu somut olayda; davacının çalıştığını iddia ettiği ... plakalı (eski plaka ...) hatlı minibüsün 15/01/2009 tarihinde davalı ...’ün oğlu...’e satış ve devrinin yapıldığının anlaşılması karşısında, 15/01/2009 sonrası talep için, aracı devralan...’e HMK 124 kapsamında husumet yöneltilip, davaya dahil edilmeli ve bu çerçevede irdeleme yapılmalıdır.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün sair hususlar incelenmeksizin yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve ...’e iadesine, 04/07/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.