Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/21353
Karar No: 2018/1012
Karar Tarihi: 19.02.2018

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2015/21353 Esas 2018/1012 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2015/21353 E.  ,  2018/1012 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle, “mahallinde üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, uzman jeolog bilirkişi ile ziraat fakültesi toprak bölümü öğretim üyelerinden seçilecek üç kişilik bilirkişi kurulunun katılımıyla keşif yapılması, taşınmazın kısmen ya da tamamen dere yatağından elde edilip edilmediği, sınırında aktif dere yatağı bulunup bulunmadığı, taşınmaz üzerinde davacı tarafın tespit tarihine kadar en az 20 yıl süreyle zilyetliğinin olup olmadığı ve zilyetliğin sürdürülüş şekli hususlarının ayrıntılı şekilde araştırılması, teknik bilirkişilerden alınacak raporların taşınmazın dört yönden çekilmiş fotoğraflarıyla desteklenmesi, ayrıca yerel bilirkişiler ve tanıklardan zilyetlik hususunda maddi olaylara dayalı somut bilgi alınması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda kırmızı renkle gösterilen 84,74 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacıya ait 183 ada 3 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan tescil davasıdır. Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme karar vermek için yeterli bulunmadığı gibi, bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri de tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmakla, taraflar yararına usuli müktesep hak oluşur. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma ilamında işaret edilen hususların tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi zorunludur. Hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin yöntemine uygun şekilde araştırılması gereğine değinilmiştir. Hal böyle olmasına rağmen mahkemece dava konusu taşınmaz bölümü yönünden zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi yöntemince araştırılmamış, bozma ilamında üniversitelerin toprak bölümü öğretim üyelerinden oluşacak üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor aldırılması gerektiği belirtildiği halde iki ziraat bilirkişisinden ayrı ayrı ve birbiriyle çelişkili rapor aldırılmış, ziraat bilirkişilerine dava konusu taşınmaz bölümünün niteliğini gösterir ve bitişikteki dava dışı 188 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile mukayese eder şekilde ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmemiş, bozma ilamında fen bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarıyla desteklenmiş rapor aldırılması gerektiği belirtildiği halde fotoğraflarla desteklenmeyen fen bilirkişisi raporuyla yetinilmiş, çekişmeli taşınmazın sınırlarının belirgin olup olmadığı, sınırlarında tel çit, duvar gibi herhangi bir yapı bulunup bulunmadığı, bu kısmın dava dışı 188 ada 3 parselle bütünlük gösterip göstermediği hususları yeterince araştırılmamış, tanık ve mahalli bilirkişilerin uyuşmazlığı çözmekten uzak ve ayrıntı içermeyen beyanlarıyla yetinilerek karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca, mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, üç kişilik uzman ziraat bilirkişi kurulu, fen ve jeolog bilirkişilerin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıklardan dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beridir ve ne şekilde kullanıldığı, herhangi bir imar-ihya çalışması yapılıp yapılmadığı, imar-ihya çalışması yapılmış ise imar-ihyanın başlangıç ve bitiriliş tarihleri hususlarında maddi olaylara dayalı, somut ve ayrıntılı bilgi alınmalı, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan dava konusu taşınmaz bölümünün niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, işleniş tarzını, kullanım durumunu ve süresini, mera yada Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup olmadığını ve davacı adına tescil edilen bitişikteki dava dışı 183 ada 3 parsel sayılı taşınmazla bütünlük gösterip göstermediğini mukayeseli şekilde açıklayan ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınmalı, jeolog bilirkişiden taşınmazın halen ve evveliyatında aktif dere yatağında kalıp kalmadığını açıklayan rapor aldırılmalı, fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir, taşınmaz ve çevresinin değişik yönlerden çekilmiş yakın plan ve panoramik fotoğraflarıyla desteklenmiş ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli, ayrıca tarımsal amaçlı herhangi bir faaliyet olmaksızın sadece komşu parseldeki samanlığa girip çıkarken yol olarak kullanma şeklindeki bir zilyetliğin ekonomik amaca uygun bir zilyetlik olarak sayılamayacağı hususu da göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de dava, 4721 sayılı TMK"nın 713/1. maddesi uyarınca tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup aynı maddenin 4. fıkrası hükmüne göre, dava konusunun mahkemece gazete ile bir defa ve ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilan edilmesi ve 5. fıkra hükmüne göre de son ilandan başlayarak 3 aylık itiraz süresinin beklenilmesi gerektiği halde yasada öngörülen gazete ve yerel ilanlar yapılmadan tescile karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi