23. Hukuk Dairesi 2019/507 E. , 2020/216 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ile hizmet sözleşmesi imzalandığını, dava dışı işçinin iş akdinin emeklilik dolayısıyla sona erdiğini, kıdem tazminatının tahsili amacıyla açılan İzmir 11.İş Mahkemesinin 2012/560 E. sayılı davanın kısmen kabul edilerek kesinleştiğini, işçi tarafından ilamlı icra takibine geçilmesiyle cebri icra tehdidi altında borcun tamamını ödediklerini, davalının işçi alacağının tamamından sorumlu olduğunu, başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatı ile mahkeme masrafları ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava dışı işçinin, davacının çalışanı olduğunu, dava dışı işçinin kendi yanlarında çalıştığı dönem ile sınırlı olarak sorumlu tututalabileceklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; dava dışı işçinin alt işverenlerde çalıştığı sürelerin belirlendiği, davalı yüklenicinin işçiyi çalıştırdığı dönem ile sorumlu olduğu, davalının, dava dışı işçinin açmış olduğu iş davası ve icra takibinde taraf olarak gösterildiği, bu nedenle davacının takibinden önce temerrüde düşürüldüğünden davacının işlemiş faiz talep edebileceği gerekçesiyle davanın davalının sorumlu olduğu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu alacak miktarı bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Mahkemece, dava konusu alacağın bu niteliğine göre davacı yararına İİK 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin 2 numaralı bent dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.