(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2016/9837 E. , 2016/13064 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... parsel sayılı taşınmazların kamulaştırma bedellerinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece dava konusu taşınmazın tarım arazisi olarak kabulünde bir isabetsizlik yok ise de, bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor hüküm kurmaya yeterli değildir.
Şöyle ki;
1-2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (f) bendi uyarınca bilirkişi kurulları, arazi niteliğindeki taşınmaz malın kamulaştırma tarihindeki mevki ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak düzenleyeceği raporda, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurları ve her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ve ilgililerin de beyanını dikkate alarak gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit etmelidir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarında ise bilirkişi kurullarınca taşınmazın sulu ya da kuru niteliğine göre münavebeye alınan ürünlerin dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg. başına ortalama satış fiyatlarını içeren veri cetvelleri tarım müdürlüğünden getirtilip, değerlendirmenin bu verilere uygun biçimde yapılması; iklim şartları, arazinin toprak ve topografik yapısı ve bölgesindeki konumu, (büyük yerleşim yerlerine uzaklığı vd.) dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle benzer nitelikte olan ülkemizin değişik yörelerindeki arazilerinin değerlendirilmesinde, (değeri önemli şekilde etkileyen kanıtlanmış, farklı ve özel bir faktör bulunması hali hariç) sulu tarım arazilerinde kapitalizasyon faizi oranının %5, kuru tarım arazilerinde ise %6 alınması suretiyle bedel belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava konusu taşınmazın sulu tarım arazisi olduğu belirtilerek ilk yıl buğday saman, ikinci yıl silajlık mısırın münavebeye alınması suretiyle dava konusu taşınmazın değeri belirlenmiştir. Milas Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünün 17.03.2014 tarihli yazısına göre münavebeye alınan ürünlerin münavebeye esas alınan mutat ürünler listesinde olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre; taşınmaz sulu tarım arazisi olarak kabul edildiğinde öncelikle bilirkişi tarafından sulu tarım arazilerinde ekilmesi mutad ürünlerden alınarak, bu ürünlere ait dekar başına ortalama verimi, kg başına satış fiyatı ve üretim giderleri getirtilerek, bu veriler esas alınmak suretiyle ve %5 kapital faiz oranı uygulanarak kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken, yetersiz araştırma, eksik inceleme ile düzenlenen ve buğday saman ve silajlık mısır münavebesi uygulayan rapora göre hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen Milas-Söke- İzmir Karayoluna cepheli ve sıfır olması, Milas ilçe merkezine yakın olması ve Bodrum, Didim gibi turizm alanlarına yakın olması gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde en az %150 oranında objektif değer artışına neden olabileceği düşünülmeden %75 oranında objektif değer artışı alınmak suretiyle kamulaştırma bedeli tespit eden bilirkişi kurulu raporuna göre karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.