21. Hukuk Dairesi 2016/6499 E. , 2017/8582 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ile davalılardan ... Yapı San. Ve Tic. Anonim Şirketi vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici nedenlerle, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının 04/06/2009 tarihli iş kazası sonucu sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 169.434,36 TL maddi tazminatın iş kazası tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve 40.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup, faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir.
Somut olayda, dava konusu iş kazasının 04/06/20009 tarihinde meydana geldiği, dava ve ıslah dilekçelerinde talep edilen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş iken; mahkemece maddi tazminata olay tarihinden faiz işletilmesine karar verilip, manevi tazminata ise isteme aykırı olacak şekilde faiz işletilmemesi doğru olmamıştır.
3- Aynı zamanda karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4.maddesi gereğince manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedileceği düzenleme altına alınmış olması nedeniyle, maddi ve manevi tazminat vekalet ücretini ayrı ayrı takdir edilmesi gerekmektedir.
O halde mahkemece davacı lehine, maddi tazminat isteminin kabulü nedeniyle 16.116,06 TL, manevi tazminat isteminin kabul edilen kısmı nedeniyle de 4.750,00 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken; davacı lehine sadece 18.516,06 TL vekalet üceti takdiri hatalı olmuştur.
Mahkemece, yukarda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği anlaşıldığından hüküm bozulmamalı HMK 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince;
A) Hüküm fıkrasının manevi tazminatın kararlaştırıldığı bendinin silinerek yerine;
“40.000,00-TL manevi tazminatın iş kazası tarihi olan 04/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... Yapı Tic. A.Ş. ve Güzelyurt İnşaat-..."dan müteselsil ve müştereken tahsili ile davacıya verilmesine,”rakam ve sözcüklerinin,
B) Hüküm fıkrasının “7” nolu bendinin silinerek yerine;
“Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’nin 10/4.maddesi gereğince maddi tazminat isteminin kabulü nedeniyle 16.116,06 TL, manevi tazminat isteminin kabul edilen kısmı nedeniyle de 4.750,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... Yapı Tic. A.Ş. ve Güzelyurt İnşaat-..."dan tahsili ile davacı vekiline verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmak suretiyle, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harçlarının temyiz edenlerden davacı ve davalılardan ... Yapı A.Ş"ye yükletilmesine,
31.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.