9. Hukuk Dairesi 2017/26650 E. , 2017/21937 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine, sendikal tazminat, boşta geçen süre ücreti ve diğer hak alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının iş akdinin ... Sendikasına üyeliği nedeniyle 09.06.2015 tarihinde feshedildiğini, davacının 30.04.2015 tarihinde sendikaya üye olduğunu, işverenin sendikal fesih iradesini gizleyerek sözde işlerin azaldığı ve işyerinin küçülmeye gittiği gerekçesiyle iş akdini feshettiğine dair fesih bildirimlerini aksi halde tazminatının ödenmeyeceği baskısı altında imzalatmaya çalıştığını banka borçları nedeniyle paraya ihtiyacı olan davacı tarafından da fesih bildiriminin imzalandığını, 09.06.2015 tarihinde davacı ile birlikte ..., ..., ... ve işverence sendika üyesi olduğu zannedilen ... isimli işçilerin iş akitlerine son verildiğini, feshin sendikal nedene dayandığını belirterek işe iadesi ile birlikte, işe başlatma ve başlatmama şartına tabi tutulmaksızın 1 yıllık ücretinden az olmamak üzere sendikal tazminat ile boşta geçen süre ve diğer hakların hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın 1 aylık hak düşürücü sürede açılmadığını, iş akdinin sendikal nedenle feshedilmediğini, davacının iş akdinin müvekkili firmanın ekonomik durumunun bozulması, siparişlerin azalması sebebiyle feshedildiğini, davacıya imzası ile tebliğ edilen fesih bildiriminin 14.05.2015 tarihinde yapıldığını ve 28 günlük ihbar süresi olduğunun belirtildiğini, davacının ihbar süresinin 26. gününde diğer çalışanlar ve amirleri ile sürtüşme ve gerginliğe neden olduğu bu gerekçe ile ihbar süresi bölünemeyeceğinden ihbar öneli ücreti de peşin ödenerek iş akdinin feshine karar verildiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci:
Mahkemece, yazılı fesih bildiriminin 14.05.2015 tarihinde bizzat davacının kendisine yapılmış ve imzası alınmış olduğu, bu aşamadan sonra davacının "fesih bildirimi tarafıma okutulmadan imzalatıldı. İmzalamadığım taktirde tazminat haklarımdan yararlanamayacağım ifade edildi. Bu sebeple yazıyı okumadan imzalamak zorunda kaldım." şeklindeki klişe savunmasına itibar edilmeyerek fesih bildiriminin tebliğ tarihi 14/05/2015 olarak kabul edilmiş ve 1 aylık hak düşürücü sürenin tamamlanmasından sonra davanın 29.06.2015 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 7. HD’nin 15.06.2016 tarih, 2016/6599 Esas, 2016/13403 Karar sayılı kararı ile “..09.06.2015 tarihi fesih bildirim tarihi olup 29.06.2015 tarihinde dava açılmış olmakla süresindedir. Mahkemece, işin esasına girilerek, taraf iddiaları değerlendirilerek çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; bu yön üzerinde durulmaksızın yanılgılı değerlendirme sonucu davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı işveren tarafından gösterilen fesih sebebinin gerçeğe aykırı olduğu ancak iş akdinin sendikal sebeple feshedildiğinin kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Bozmadan sonra verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta işverence gerçekleştirilen feshin geçerli nedene dayanmadığı ve feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir.
İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Sendikal tazminat 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25"inci maddesinde düzenlenmiş, işçilerin işe alınmalarının, belli bir sendikaya girmeleri veya girmemeleri veya belli bir sendikadaki üyeliği korumaları veya üyelikten istifa etmeleri şartına bağlı tutulamayacağı ilk fıkrada hükme bağlanmıştır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında ise, işverenin, sendika üyesi olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayrım yapamayacağı kuralı getirilmiştir.
İşverenin, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun 25"inci maddesinin beşinci fıkrası uyarınca iş sözleşmesini sendikal nedenlerle feshetmesi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir. İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğinin tespit edilmesi hâlinde, 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesine göre işçinin başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın sendikal tazminata karar verilir. Ancak işçinin işe başlatılmaması hâlinde, ayrıca 4857 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen tazminata hükmedilmez. İşçinin 4857 sayılı Kanunun yukarıdaki hükümlerine göre dava açmaması ayrıca sendikal tazminat talebini engellemez.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, iş yerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, iş yerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, iş yerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacı işçinin hizmet süresi ve sendikaya üyelik tarihi karşısında, iş sözleşmesinin sendikal örgütlenme özgürlüğüne aykırılık nedeniyle feshedildiğine ilişkin yeterli kanaat oluşmadığı gerekçesi ile işverence yapılan feshin sendikal nedene dayanmadığı kabul edilmişse de bu husus da yapılan araştırma yetersizdir.
Feshin yapıldığı dönemde sendikaya üye olmayıp, iş sözleşmesi feshedilen işçilerin bulunup bulunmadığı, sendikaya üye olan ve davalı iş yerinde çalışan toplam işçi sayısı ve üyelik tarihleri, sendika üyeliğinden istifa etmesine karşın iş akdi sonlandırılan işçilerin olup olmadığı, sendikalı olup iş sözleşmeleri feshedilen işçilerin yerlerine yeni işçi alınıp alınmadığı ve bunlar arasında sendikaya üye olan olup olmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı hususları araştırılmamıştır. Belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma yapılmadan sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.