13. Ceza Dairesi 2019/10458 E. , 2020/1805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık ...’un tekerrüre esas alınan Bursa 13. Asliye Ceza Mahkemesi"nin, 2007/50 Esas ve 2007/557 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetinin, 5237 sayılı TCK"nın 141/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur"" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, hakkında yukarıda anılan ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilmiş, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Müşteki aşamalarda alınan ifadelerinde suça konu tırın depo kapağının kilitli olup olmadığı hususunda her hangi bir beyanda bulunmamış olması, görgü tespit tutanağında ise suçun yönteminin depo kapağını kırmak şeklinde belirtilmiş olması karşısında mahkemece müşteki yeniden dinlenerek suça konu aracın mazot deposu kapağının olay tarihinde kilitli olup olmadığı hususu sorularak şayet depo kapağının kilitli olduğunun tespiti halinde sanıkların eyleminin 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h maddesini oluşturacağının gözetilmemesi,
2-Yakalama tutanağına ve sanık ...’un soruşturma aşamasındaki savunmasının içeriğine göre hırsızlık eyleminin 02:30-03:00 saatleri arasında gece vakti işlendiğinin anlaşılması karşısında sanıklar hakkında TCK 143 maddesi gereği artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Dosyada mevcut görgü tespit tutanağında, mazotun asfalt zemin üzerine dökülmüş olduğunun belirtilmiş olması karşısında hırsızlık eyleminin tamamlanmış olduğu gözetilmeden teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek eksik cezalar tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’un temyiz istemleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 13.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.