14. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/5120 Karar No: 2021/2008 Karar Tarihi: 22.03.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/5120 Esas 2021/2008 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2017/5120 E. , 2021/2008 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/01/2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 02/07/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; davacıların ...."in mirasçıları olduğunu, .....in de babası ve annesi ...."in mirasçısı olması dolayısıyla müvekkilerinin dedeleri olan ..... ve anneanneleri olan ...in mirasçıları olduklarını, ...in nüfus kayıtlarından da anlaşılacağı üzere müvekkillerinin annesi ... dışında ...,.....ve ... isminde çocuklarının olduğunu ve davalılardan ... ve ....in babalarının ...den kalma taşınmazları Kadastro çalışmaları sırasında diğer mirasçı kardeşlerinin yokluğundan istifade ederek kendi adlarına ve eşlerinin adlarına yazdırdıklarını ve diğer mirasçılardan mal kaçırdıklarını ...den miras kalan ve haksız yere davalılar adına tescil edilen dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptal edilerek müvekkilleri dahil tüm varisler adına hisselerin oranında tapuya tescil edilmesini talep ve dava etmiştir Davalılardan ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş ve verilen bu karar mahkemenin 11.11.2014 tarihli kararıyla 24.10.2014 tarihinde kesinleşmiştir. Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir. Mahkemece, davalılardan ...’a dava dilekçesinin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmemesi sebebiyle taraf teşkili sağlanmamış ve yargılamaya bu haliyle devam edilerek hükmün kurulduğu anlaşılmıştır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup re’sen yargılamanın her aşamasında göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı, Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK’nin 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Bu durumda mahkemece; davalılardan ...’a 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmeli, adı geçen davalının savunması alınmalı ve varsa delilleri toplanmalı, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra esas hakkında hüküm verilmelidir. Davalı ...’a dava dilekçesi ve müteakip tüm tebligatlar tebliğ edilmeden (adresten taşındığı ve tanınmadığı açıklaması ile) mahkemeye iade edildiği ve usulüne uygun tebligat yapılmadığı halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi uyarınca davalının hukuki dinlenme hakkı ihlal edilerek yokluğunda hüküm kurulması doğru görülmemiş, mahkemece verilen 11.11.2014 tarihli kesinleşme şerhinin kaldırılarak hükmün bu gerekçeyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkemenin 11.11.2014 tarihli kesinleşme şerhi kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.03.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.