19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7288 Karar No: 2021/2305 Karar Tarihi: 02.03.2021
5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/7288 Esas 2021/2305 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2019/7288 E. , 2021/2305 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre Katılan ... İdaresi vekilinin temyiz isteminin nakil aracı ile sınırlı olduğu gözetilerek, katılan ... İdaresi vekili ve sanığın temyiz taleplerine ilişkin dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın, hükmün tefhim edildiği 05/02/2014 tarihli oturuma tutuklu olarak bulunduğu ceza infaz kurumundan SEGBİS yöntemi ile katılması nedeniyle, mahkemece hüküm fıkrasına ""5271 sayılı CMK"nin 263/1. maddesi gereğince cezaevinde bulunan sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumu ve tutukevi müdürüne beyanda bulunmak suretiyle veya bu hususta dilekçe vererek kanun yoluna başvurabileceği"" hususunun yazılması ve sanığa tefhim edilmesi gerekirken; kanun yoluna başvuru yönteminin açıkça belirtilmemesi karşısında, sanığın yüzüne karşı verilen 05/02/2014 tarihli hükme yönelik temyiz isteminin süresinde olduğu ve temyiz isteminin reddine ilişkin Mahkemenin 15/06/2015 tarih, 2014/12 esas ve 2014/72 karar sayılı ek kararının yok hükmünde bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede; Hapis cezası ile adli para cezasının birlikte öngörüldüğü hallerde hükmün cezalar bakımından bölünemeyeceği ve adli para cezasının miktarına bakılmaksızın temyizinin mümkün olması nedeniyle sanık hakkında hükmedilen adli para cezasına ilişkin kesinleştirme şerhlerinin hukuken geçersiz sayıldığı belirlenerek hükmün tamamına yönelik yapılan incelemede; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; 1-Suça konu eşyanın nakil aracının ağırlıklı bölümünü oluşturduğu ve nakil aracının bilinen değeri ile suça konu eşyanın değeri karşılaştırıldığında aracın müsaderesinin hakkaniyete de aykırı olmayacağının dosya kapsamından anlaşılması karşısında; malen sorumlu dinlenerek, suç tarihi ve öncesinde aracın fiilen kim tarafından kullanıldığı, araç plakası üzerinden trafik ceza tutanağı düzenlenip düzenlenmediği, düzenlenmişse kim adına düzenlendiği araştırılarak iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olup olmadığının tespit ve tayini gerekirken eksik kovuşturma ile nakil aracının müsaderesine yer olmadığına karar verilmesi, 2-Hükümden sonra 15/04/2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanık lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.