Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 155/2 ve 52/2. maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 45.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 02.04.2013 tarih ve 2008/663-2013/191 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15.11.2018 gün ve 94660652-105-34-10595-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.11.2018 gün ve 2018/93457 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; sanığın diğer sanık ... ile gezi amaçlı olduğunu söyleyerek katılandan tekne kiraladıkları ancak tekneyi insan kaçakçılığı suçunda kullanıp Yunanistan"da yakalandıkları, tekneye Yunan makamlarınca el konulduğu şeklinde gerçekleşen eyleminin 5737 sayılı Kanun"un 155/1. maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma oluşturduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde anılan Kanun"un 155/2. maddesi uyarınca mahkûmiyetine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümlünün, ... ile birlikte katılandan gezi amaçlı olarak kiraladığı tekneyi insan kaçakçılığı suçunda kullanarak Yunanistan’da yakalanmaları üzerine tekneye yabancı devlet yetkililerince el konulması şeklindeki eyleminin TCK’nın 155/1. maddesinde yer alan güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, aynı maddenin ikinci bendi gereğince hüküm kurulması suretiyle fazla ceza tayin edilmesinde isabet görülmediğinden, kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmekle, İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesince verilip kesinleşen 02.04.2013 tarih ve 2008/663-2013/191 sayılı hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre, ceza miktarında değişikliğe gidileceği ve mahkemece hapis cezasının miktarından dolayı TCK’nın 50, 51 ve CMK’nın 231. maddesinin uygulanmamasına karar verildiğinin hüküm altına alındığı da dikkate alınarak, verilecek cezada kişiselleştirilme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerekeceğinden ve uzlaştırma yoluna gidilebileceğinden CMK’nın 309. maddesinin (b) bendi uyarınca müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 25.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.