Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1199
Karar No: 2019/1199
Karar Tarihi: 25.02.2019

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/1199 Esas 2019/1199 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, dolandırıcılık suçundan 3 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, teşhis işleminin yetersiz olduğunu ve usulüne uygun teşhis işlemi yaptırılması gerektiği gözetilmeden yanlış hüküm verildiğini açıklamıştır. Ayrıca, somut olayda sanığın hırsızlık suçundan değil, başkasına ait banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 157/1 maddesi (dolandırıcılık suçu)
- Türk Ceza Kanunu'nun 52. maddesi (adli para cezası)
- Türk Ceza Kanunu'nun 245/1 maddesi (başkasına ait banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu)
15. Ceza Dairesi         2019/1199 E.  ,  2019/1199 K.

    "İçtihat Metni"

    Dolandırıcılık suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1 ve 52. maddeleri gereğince 3 yıl hapis ve 2.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 04.07.2013 tarih ve 2012/125-2013/272 sayılı kararı aleyhine yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.01.2019 gün ve 94660652-105-03-15599-2018 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2019 gün ve 2019/3196 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre,
    1-Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 04.07.2013 tarihli kararında, "Müşteki ..."ün kendisini dolandıran şahsın sanık ... olabileceğini teşhis ettiği" şeklinde bir değerlendirme yapılmasına karşın, 06.11.2012 tarihli duruşma zaptında yer alan, "Dosya içerisindeki sanık ..."a ait fotoğraf müştekiye gösterildi soruldu: Daha önce belirttiğim gibi olay tarihi kış olduğu için yüzü yarıya kadar kapalı ve üzerinde de mont vardı, bu fotoğraflarda ise yüzü açık ve kazaklı bir şekilde çekilmiş fotoğraflardır, bu nedenle ben bu kişidir diyemeyeceğim dedi." şeklindeki ifadeler nazara alındığında, teşhis işleminin yetersiz olduğu ve usulüne uygun teşhis işlemi yaptırılması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında,
    2-Kabule göre de;
    Benzer bir olayla ilgili olarak Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 15.05.2014 tarih ve 2011/24094-2014/10141 karar sayılı ilâmında yer alan, "Olay günü bankamatikten para çekmeye çalışan müştekiyi oyalayıp, ona hissettirmeden bankamatiğin verdiği parayı alarak uzaklaşan sanığın eyleminin, TCK’nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek, yazılı biçimde karar verilmesi," şeklindeki açıklamalar nazara alındığında, somut olayda müşteki ..."ün 24.02.2009 tarihinde emeklilik maaşını çekmek için Halk Bankası Dinar Şubesi önünde bulunan bankamatiğe gitmesi üzerine burada müştekiye yardım etme bahanesiyle yanına gelen sanığın müştekinin kartından 355,00 Türk lirasını müştekiye fark ettirmeden çekmesi ve müştekiye bankada parası olmadığını söyleyerek olay yerinden uzaklaştığının kabul edilmesi karşısında, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 141/1. maddesi uyarınca hırsızlık suçundan cezalandırılması yerine, yazılı şekilde dolandırıcılık suçundan hüküm kurulmasında, isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    5237 sayılı TCK’nın 245/1. madde ve fıkrasında, başkasına ait bir banka veya kredi kartını, her ne suretle olursa olsun ele geçiren veya elinde bulunduran kimsenin kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın bunu kullanarak veya kullandırtarak kendisine veya başkasına yarar sağlaması halinde cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere; söz konusu madde, “banka veya kredi kartlarının hukuka aykırı olarak kullanılması suretiyle bankaların veya kredi veya banka kartı sahiplerinin zarara sokulmasını, bu yolla çıkar sağlanmasını önlemek ve failleri cezalandırmak amacıyla kaleme alınmıştır. Aslında hırsızlık, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarının ratio legis’lerinin tümünü de içeren bu fiillerin, duraksamaları ve içtihat farklılıklarını önlemek amacıyla, bağımsız suç hâline getirilmeleri uygun görülmüştür.”
    Yargıtay CGK’nın 2012/15-1368-2014/179 sayılı ilamında da ayrıntılı bir şekilde belirtildiği üzere; hükümlünün olay tarihinde emekli maaşını çekmek üzere ATM"den para çekmek isteyen şikâyetçiye yardım etme bahanesiyle banka kartını alıp ATM"ye sokarak, şikâyetçinin söylediği şifreyi girip, para çekme işlemini yaptıktan sonra hesapta hiç para olmadığını söyleyerek, çektiği 355,00 TL’yi alıp kartı iade etmesi şeklindeki eyleminin, şikâyetçiye ait kartın yardım etme bahanesiyle ele geçirilmesi ve hilenin basit yalan düzeyinde kalması nedeniyle TCK’nın 245/1. madde ve fıkrasında düzenlenen başkasına ait banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı; suça konu bankamatik kartının mağdur tarafından makinaya yerleştirilip işlemlere başlanması ve kartın sanığın eline hiçbir şekilde geçmemiş olması halinde hırsızlık suçunun oluşabileceğinin söylenebileceği; kartın hukuka aykırı olarak ele geçirilip kullanılması halinde ise, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu yanında kamu davasının açılmış olması halinde duruma göre hırsızlık, dolandırıcılık veya güveni kötüye kullanma suçundan da cezalandırılması yoluna gidilebileceği dikkate alındığında; hükümlünün eyleminin, dolandırıcılık suçuna değil, TCK’nın 245/1. maddesine uyduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması hususunda da kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi