Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2569 Esas 2019/6033 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2569
Karar No: 2019/6033
Karar Tarihi: 14.10.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2569 Esas 2019/6033 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Ceza Dairesi'nin 2019/2569 E. ve 2019/6033 K. sayılı kararında suçlu bulunan sanığın, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verilmiştir. Sanık müdafiyesi duruşmalı inceleme istemiyle başvuruda bulunmuş ancak bu talep reddedilmiştir. Yapılan incelemede, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların eksiksiz sergilendiği ve eylemlerin kanunda öngörülen suç tipine uyduğu belirlenmiştir. Bu nedenle sanık müdafiyesinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler kabul edilmemiş ve karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 314/2 maddesi: silahlı terör örgütüne üye olma suçunu düzenler.
- 3713 sayılı Kanunun 3-5/1 maddeleri: terörizmin önlenmesini amaçlayan yasal düzenlemelerdir.
- TCK'nın 63/1, 53/1-2-3, 58/9 maddeleri: suçlu bulunan sanığın cezasını belirleyen hükümlerdir.
- CMK'nın 299/1 maddesi: savunma hakkını düzenleyen hükümdür.
- CMK'nın 302/1 maddesi: temyiz davalarının esastan redded
16. Ceza Dairesi         2019/2569 E.  ,  2019/6033 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3-5/1, TCK’nın 63/1, 53/1-2-3, 58/9 maddeleri gereği 10 yıl 6 ay mahkumiyete ilişkin
    istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, İlk Derece Mahkemesinde savunmaya yeterli süre ve kolaylık sağlanarak bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde de yazılı savunmanın sınırsız şekilde kullanılabilme olanağının bulunması karşısında, savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.