11. Hukuk Dairesi 2016/14552 E. , 2018/5617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen ....02.2016 tarih ve 2014/275-2016/159 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının 1991 yılından itibaren davalı şirketin acentesi olarak çalıştığını ancak davalının bölge müdürünün değişmesinden sonra davacının hesapları üzerinde oynama yapılmaya başlandığını ve sözleşmenin davalı tarafından feshedildiğini ardından davalının davacı hakkında icra takibi başlattığını ileri sürerek, davacı hakkındaki icra takibi nedeniyle 73.167,... TL borçlu olmadığının tespitine, ....000 TL alacak ile 20.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacının halen borçlu olduğunu, diğer taleplerin de haklı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak tüm dosya kapsamına göre; davacının sunmuş olduğu ödeme belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonunda davacının davalıya halen 22.584,45 TL borcu bulunduğunun tespit edildiği, yine davacının ek komisyon alacağı, cari hesap alacağı bakımından manevi tazminatı gerektirir bir eylem bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının davalıya 50.582,79 TL borçlu olmadığının tespitine, alacak ve manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, acentalık sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit, alacak ve tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak davacı, davalıya icra takibinde talep edilen kadar borcu bulunmadığını ve borcu ödediğini iddia ederek, kredi kartı poliçe ödeme formları, mail order formlarına dair belgelerin fotokopilerini ve bilahare de asıllarını ibraz etmiştir. Bilirkişi kurulunca ibraz edilen bu belgeler göz önüne alınarak rapor düzenlenmiş ve raporda mail order evraklarının düzenlenmesinin sigorta poliçe veya zeyilnamenin yapıldığını ve karşılığında tahsilatın nasıl bir evrak ile yapılacağını gösteren evrak olduğunu, tahsil edildiğini göstermediğini, davalı şirket tarafından davacıya 1998-2005 tarihleri arasında ödenen komisyon tutarlarını gösterir liste içeriğinde bulunan poliçe numaraları ve isimler ile mail order evrakları üzerinde bulunan poliçe numaraları ve isimlerin örtüştüğünü, bu durumun poliçelerin davacı tarafından düzenlendiğini, davalı şirket tarafından primlerin tahsil edildiğini ve
bunun karşılığında davalının komisyon ödemesi yaptığını gösterdiğini belirtilmiştir. Mahkemece rapor doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, Dairemizin .../02/2014 tarih, 2013/13556 Esas ve 2014/3600 Karar sayılı kararı ile verilen bozma ilamında davacının ödeme belgesi diye ibraz ettiği kredi kartı ödeme formu ve mail order formu adlı belgelerin mahiyeti ve ödemenin ispatına yeterli olup olmadığının üzerinde durularak, yeterli değil ise ilgili bankadan bu ödemeler ile ilgili araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmesine ve bozmaya uyulmasına rağmen gereği yerine getirilmeden varsayımsal olarak ilgili belgelerin ödemeye yeterli olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, eksik inceleme sonucu verilen kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, .../09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.