16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/3966 Karar No: 2019/6030 Karar Tarihi: 07.10.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/3966 Esas 2019/6030 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme tarafından verilen 2019/3966 E., 2019/6030 K. numaralı kararın konusu, sanığın silahlı terör örgütüne üye olması suçudur. Mahkeme, TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK'nın 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir. Ancak, temyiz incelemesi sırasında, mahkeme kararının yeterli gerekçeye dayanmadığı ve hükümden dönmeye yetecek kadar tartışma içermediği belirlenmiştir. Bu nedenle, karar Yargıtay tarafından bozulmuştur. Kanun maddeleri: TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK 62, 53/1, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2019/3966 E. , 2019/6030 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK"nın 62, 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarılınca kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde, sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısı ve herkesi inandıracak şekilde olması, Yargıtay"ın tutarlılık denetimini yapabilmesi için kararın dayandığı tüm verilerin, bu verilere mahkeme tarafından ulaşılan sonuçların; iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, bu suretle dava konusu eylemin oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise suç olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı konusundaki mahkeme kabulünün duraksamaya yol açmayacak biçimde karar yerinde gösterilmesi gerekirken; ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında, anılan ilkelere uymayarak hangi delillere dayandığını da açıklamadan; esas hakkındaki mütalaanın sunulduğu üçüncü oturumda etkin pişmanlıktan faydalanmak istediğini ifade eden ve telefonuna ... programının kimin tarafından yüklendiğini, ... grubunda bulunan kişilerin kimler olduğuyla ilgili olarak samimi beyanlarda bulunan sanıkla alakalı olarak “etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” şeklindeki soyut bir kabul ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, T.C. Anayasasının 141/2, CMK"nın 34/1 ve 230/1-c maddelerine de aykırılık oluşturacak biçimde gerekçesiz hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, tutuklulukta geçirdiği süre ve bozma nedenleri gözetilerek sanığın tutukluluk halinin DEVAMINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Manisa 3. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.