Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/26643
Karar No: 2012/10865

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/26643 Esas 2012/10865 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2011/26643 E.  ,  2012/10865 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Manisa 2. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/09/2011
    NUMARASI : 2011/256-2011/291

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için  Tetkik Hakimi tarafından  düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı vekili tarafından, faturaya dayalı olarak başlatılan genel haciz yoluyla icra takibine karşı, borçlu vekilinin süresinde itiraz etmesi üzerine icra müdürlüğünce, yetki itirazı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin de yetki itirazının kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece talebin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Konusu mal varlığı olan Borçlar Hukukuna ilişkin sözleşmelerden doğan davalarda yetki, HUMK.nun 10. maddesinde  belirtilen kurallara göre çözümlenir. Örneğin; sözleşmedeki alacağın ödenmemesi, malın teslimi, cezai şartın ödenmesi gibi... Anılan madde sözleşmeden doğan davalar için iki özel yetki  kuralı koymuştur.
    a-Sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesinin yetkisi (aktin icra, ifa edileceği yer)
    b-Sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisi (davanın açıldığı zaman davalı veya vekilinin orada bulunmaları koşulu ile)
    Sözleşmenin yerine getirileceği yer öncelikle tarafların açık veya zımni isteğine göre tesbit edilir. Sözleşmede karşılıklı olarak değişik yerlerde yerine getirilecek  borçlar varsa ( malın teslim edileceği yer-borcun ödeneceği yer) mal teslimi için açılacak dava teslim yeri mahkemesinde- borcun ödenmesi için açılacak dava ise borcun ödeneceği yer mahkemesinde açılabilir. Ancak sözleşmede açık veya zımni olarak sözleşmenin yerine getirileceği yerin anlaşılamadığı hallerde yetkili yer, Borçlar Kanununun 73. maddesine göre  belirlenir. Yani davanın konusu sözleşmeden doğan bir para borcu olup da sözleşmede aksi kararlaştırılmadı ise, borç alacaklının ödeme zamanındaki ikametgahında ödenir. Ancak aranacak ya da  aldırılacak borçlar da Borçlar Kanununun 73/l. maddesi uygulanmaz. Ne var ki  HUMK.nun 10. maddesi hükmü yalnız hukuken geçerli olan sözleşmelerden doğan davalar hakkında uygulanacağından, geçersiz olan sözleşmelerden doğan davalarda, sözleşmenin ifa yerinde dava açılamaz (sebepsiz iktisap gibi). Bu durumda ancak genel yetkili yer olan yani davalının ikametgahında dava açılır.
    Sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinin yetkisi: Sözleşmeden doğan bir dava, davalı veya vekilinin, davanın açıldığı  zaman orada bulunmaları koşulu ile  sözleşmenin yapıldığı yer mahkemesinde de  açılabilir (İİK.nun 50. maddesinde bu koşul aranmaz).
    Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 2001/12-1162-1191 sayılı kararında da  yukarıda açıklanan kurallar benimsenerek, “HUMK.nun 10. maddesine göre sözleşmeden doğan davalarda tarafların sözleşmenin yerine getirileceği yer hakkında açık veya zımni isteklerinin anlaşılamadığı hallerde, sözleşmenin yerine getirileceği yerin Borçlar Kanununun 73. maddesine göre belirleneceği” açıklanmıştır. Ancak, bu gibi hallerde Borçlar Kanununun 73. maddesinin uygulanabilmesi için  akdi ilişkinin kabul edilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda borçlu vekilince, itiraz dilekçesinde, yetki itirazı yanında muaccel bir borcun bulunmadığı ve cari hesap alacağının da olmadığı belirtilerek borca da itiraz edilmediğine, diğer bir ifade ile akdi ilişki borçlu tarafından kabul edildiğine göre, BK.nun 73.maddesinin olaya uygulanması gerekmektedir. Bu durumda, alacaklı kendi ikametgahının bulunduğu icra dairesinde takip başlatabilir.
    O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi