13. Hukuk Dairesi 2015/36644 E. , 2017/12447 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı- (birleşen dosyada davacı) avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı- (birleşen dosyada davalı) vekili avukat geldi. Davalı-(birleşen dosyada davacı) tarafından gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Asıl davada davacı, davalı firma ile 26.10.2006 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede ortak alanlardaki bölümlerin de tamamlanmasının kararlaştırılmış olduğunu, ancak davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini, eksiklerin ihtara rağmen giderilmediğini, eksiklere ilişkin yapılan tespit sonrası düzenlenen raporda, site içerisinde bulunması gereken aqua park ve su sporları ünitesinin olmadığı, golf sahasının 9 delikli yerine 6 delikli imal edildiği, havuzun 6 adet yerine 3 adet yapıldığı, şehir merkezine ücretsiz servis sağlanmadığı, akülü araba hizmetinin bulunmadığının belirlendiğini, belirtilen eksikler nedeniyle sözleşmeyi feshetmek zorunda kaldığını ileri sürerek; ödenen 42.837 Euro"nun sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri ödenmesine, fesih sebebiyle sözleşmede belirlenen %15 oranına isabet eden 16.063,80 Euro cezai şart olmak üzere toplam 58.900 Euro"nun TL karşılığı 128.814,30TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı, alıcı tarafından taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshinin talep edildiği, alıcının kötü niyetli olarak tapuyu devralmaktan kaçındığını, taşınmazın teslime hazır hale geldiğini, taşınmazın imalatı için 35.200 Euro sözleşmenin imzasına aracılık eden firmaya komisyon olarak ödenen 24.348,74 Euro, ruhsat izni alınması için 2.000 Euro, kar kaybı için 5.000 Euro, taşınmazın teslim alınmaması nedeniyle vergi aidat gibi masraflar için 2.000 Euro zararı olduğunu ileri sürerek; şimdilik 70.000 Euro"nun faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen dosya davalıları, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, asıl davada; davanın kısmen kabulüne, 42.837,00 Euro"nun dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, cezai şarta ilişkin talebin reddine, birleşen davada; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Asıl davada davacı, davalının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kararlaştırılan edimlerin yerine getirilmediğini belirterek sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Davacı, dava dilekçesinde açıkça sözleşme gereği ödenen 42.837 Euro ile fesih sebebiyle sözleşmede belirlenen %15 oranına isabet eden 16.063,80 Euro cezai şart olmak üzere toplam 58.900 Euro"nun TL karşılığı 128.814,30TL alacağın tahsili talebinde bulunduğu halde, mahkemece emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, 42.837 Euro"nun davalıdan tahsiline hükmedilmiştir. Oysa ki, sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır. O halde mahkemece, davacının talebi yönünde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1480,00 TL duruşma avukatlık parasının davacı-davalı taraftan alınarak davalı-davacı verilmesine peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.