Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2343 Esas 2019/6028 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2343
Karar No: 2019/6028
Karar Tarihi: 07.10.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/2343 Esas 2019/6028 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ceza Dairesi tarafından verilen 2019/2343 Esas, 2019/6028 Karar numaralı mahkumiyet kararına ilişkin yapılan istinaf başvurusu esastan reddedildi. Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan dosya incelemesi sonucunda, mahkumiyet hükmünde çelişki oluşmuş olsa da, bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlenmiş ve vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı anlaşılmaktadır. Savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, suç tipinin kanunda öngörüldüğü ve yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirtilmiştir. TCK'nın 314/2, 62, 53/1-2-3, 58/9, 63/1 maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek hükmün onanmasına ve dosyanın Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

16. Ceza Dairesi 2019/2343 E. , 2019/6028 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm :5237 sayılı TCK"nın 314/2, 62, 53/1-2-3, 58/9, 63/1 maddeleri ve 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına
ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
İlk Derece Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünde TCK"nın 61. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak "teşdiden" denilerek temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi nedeniyle çelişki oluşmuş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Tunceli 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.