7. Hukuk Dairesi 2014/13425 E. , 2014/22436 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Mustafakemalpaşa Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Tarihi : 27/05/2014
Numarası : 2011/517-2014/523
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Davacı, davalı işyerinde 23/08/2010 ile 14/06/2011 tarihleri arasında kamyon şoförü olarak çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve geçersiz olarak feshedildiğini bildirerek ihbar tazminatı ile fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı dava dilekçesine cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının delil listesini süresinde mahkemeye sunup sunmadığı, buna bağlı olarak da davacı delil listesinin dikkate alınıp alınmayacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda dava 27.09.2011 tarihinde 1086 sayılı HMUK"un yürürlükte olduğu dönemde açılmış olup, tensip zaptı ona göre düzenlenmiştir. 01.10.2011 tarihi itibarıyla 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğe girmiş olup, davanın ilk duruşması olan 21.11.2011 tarihli duruşmada alınan 2 numaralı ara kararı gereğince davacıya delillerini bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verildiği, bu sürede delil ve tanıklarını bildirmemesi durumunda delil ve tanık bildirmekten vazgeçmiş sayılacağı ihtar edildiği anlaşılmaktadır. Buna rağmen davacı 2 haftalık kesin süreye uymayarak 20.12.2011 tarihinde delil dilekçesini dosyaya ibraz etmiş, davalı vekili 21.02.2012 tarihli duruşmada davacının kesin süreye rağmen delil ve tanık listesi sunmasına muvafakatları olmadığını bildirmiştir. Mahkemece buna rağmen davacının delilleri toplanmış ve tanıkları dinlenerek karar verilmiştir. Bilindiği üzere 6100 sayılı HMK"nun yürürlüğe girdikten sonra iş davaları aynı kanunun 316-321. maddelerinde düzenlenmiş olan basit yargılama usulüne tabi işlerden olup, bu yargılama usulünde deliller dava veya dava dilekçesinin tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek cevap dilekçesine ekli olarak sunulur. Buna göre mahkemenin ön inceleme duruşması yapmadan ilk duruşmada vermiş olduğu 2 haftalık kesin süre usulüne uygundur. Davacının usulüne uygun olarak verilmiş olan bu süreye uymamasına rağmen delillerinin toplanıp tanıklarının dinlenmesi 6100 sayılı HMK"nun 94/3. maddesine aykırıdır. Yapılacak iş, davacının delil ve tanık bildirmekten vazgeçmiş olduğunun kabulü ile davacının kesin sürenin dolmasından sonra ibraz ettiği deliller dikkate alınmaksızın işin esası hakkında bir karar vermektir. Mahkemece bu hususa dikkate edilmeksizin karar verilmiş olması hatalı olup bu husus bozma nedenidir.
2-6100 sayılı HMK"nun 26. maddesine göre hâkim, kanundaki istisnalar saklı kalmak kaydıyla, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Somut olayda davacı dava dilekçesinde ihbar tazminatı ile fazla mesai ve genel tatil ücreti alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yargılama esnasında, dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi hatalı olarak fazla mesai ücreti alacağı yerine, davacının talebi olmamasına rağmen hafta tatili ücreti alacağı hesaplamış ve rapor sonunda bu alacağı diğer alacakların yanında “hafta tatili fazla mesai” adıyla göstermiştir. Bilindiği üzere hafta tatili ücreti alacağı ile fazla mesai ücreti alacağı farklı alacaklar olup hesaplanma şekilleri de farklıdır. Buna rağmen mahkemece bilirkişinin hatalı olarak hesaplamış olduğu, talep konusu olmayan hafta tatili alacağının fazla mesai ücreti alacağı olarak hüküm altına alınmış olması doğru olmayıp, bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 10.12.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.