21. Hukuk Dairesi 2017/4149 E. , 2017/8532 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Davacı, yurt dışı borçlanmasının 11.03.1981 tarihinden başlamak üzere 5000 gün ileri götürülerek 11.03.1981-02.08.1986 tarihleri arasına maledilmesi gerektiğinin tespitini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Kurum vekili; Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir
C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
Mahkemenin; 3201 sayılı Kanun"un 5" inci maddesinin 1" inci fıkrasına göre Kurumca yapılan borçlanma tahakkuk işleminin yerinde olduğu, Kurumca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin de herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödenmesi nedeniyle davanın reddi gerektiği gerekçesine dayandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
D)İstinaf Başvurusu;
Davacı vekili ,Kurumun borçlanma işleminin davacının aleyhine olduğu konusunda davacıyı uyarmayarak hukuka aykırı davrandığı ve davacının aleyhine olan süreleri borçlandırdığı işlemin mevzuata ve sosyal güvenlik ilkelerine aykırı olduğu gerekçeleriyle istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
Bölge Adliye Mahkemesince; davacının, borçlanma talep dilekçesinde borçlanmak istediği süreyi 09/09/2005 tarihinden geriye doğru 2300 gün şeklinde açıkça belirttiği, buna göre, 3201 sayılı Yasanın 5. maddesinin 1. fıkrası ile Yurtdışında Geçen Sürelerin Borçlandırılması Ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmeliğin 12. maddesi uyarınca; davacının yurtdışı borçlanmasının talebine göre, 09/09/2005 tarihinden geriye doğru 19/04/1999 – 09/09/2005 tarihleri arasına mal edilmesi gerektiği halde Kurumca 11/10/1999 – 28/02/2006 tarihleri arasına mal edilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle, davacı
vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ... 3. İş Mahkemesinin 2016/415 E. 2016/454 K. sayılı kararının kaldırılmasına,davanın kısmen kabulü ile,davacının,10/10/2006 tarihli yurtdışı hizmet borçlanma talep dilekçesine istinaden borçlanma yaparak, Kurumca tahakkuk ettirilen primlerini süresinde ödediği 2300 günlük sürenin, davacının talebine göre 19/04/1999 – 09/09/2005 tarihleri arasına mal edilmesi gerektiğinin tespitine,düzeltilen bu borçlanma tarih aralıklarına göre aylık bağlamaya esas yıllık kazanç dönemlerinin yeniden tespitiyle bağlanan yaşlılık aylığının bağlandığı tarihten itibaren intibakının yapılması gerektiğinin tespitine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
E)Temyiz:
Davalı vekili,kurum işleminin doğru olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
Davacı vekili, kurumun borçlanma tahakkukunu hazırlayıp gönderirken bu durumun davacının aleyhine olduğu konusunda uyarıda bulunmadığını,bilgilendirme yükümünü yerine getirmediğini,davacının bu nedenle emekli aylığının düşük bağlanacağını bilemediğini,davacının lehine yorum yapılarak karar verilmesi gerektiğini belirterek temyiz etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
Dosyadaki, yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, davalı Kurum vekilinin temyizine gelince;
Davanın yasal dayanağını oluşturan 3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinde;
“Yurt dışındaki sigortalılık sürelerinin tespitinde, bunu belirten ve istek sahibinin ibraz edeceği ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru olmak üzere gün sayıları esas alınır.
Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 10/04/1950 doğumlu olan davacının, 10/10/2006 tarihli yurtdışı hizmet borçlanma talep dilekçesi ile, 09/09/2005 tarihinden geriye doğru 2300 gün borçlanmak istediğini beyan ettiği, bunun üzerine Kurumca hazırlanan borç tahakkuk cetvelinde, davacının Almanya’daki sigortalılık süresinden 08/10/1999 – 28/02/2006 tarihleri arasındaki 2300 gün karşılığı 8.050 Dolar borç çıkarıldığı, davacının 8.050 Dolar karşılığı 11.769,91 TL’yi ödediği, davacıya 07.09.2015 tarihli tahsis talebine istinaden 01.10.2015 tarihinden itibaren aylık bağlandığı ve Kurumca borçlanma yapılan 2300 günlük sürenin 11/10/1999 – 28/02/2006 tarihleri arasına maledildiği anlaşılmaktadır.
3201 sayılı Yasa"nın 5. maddesinin 1. fıkrasına göre; Kurum"ca yapılan borçlanma tahakkuk işlemi yerinde olduğu gibi Kurum"ca düzenlenen borçlanma cetvelindeki süreye ait borçlanma bedelinin davacı tarafından, herhangi bir ihtirazi kayıt konulmadan ödenmesi karşısında, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesine dair yeniden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASI gerekmiştir.
G)Sonuç :
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA,dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.